Post by LordBaelish on Sept 10, 2021 21:28:00 GMT
Öncelikle merhaba, bu yazıyı bir reddit kullancısı yazmış ve ben de çevirdim. Çeviride bazı yerler anlamsız olmuşsa şimdiden özür dilerim, İngilizce seviyem yeteri kadar iyi değil. İyi okumalar.
Kaynak: https://www.reddit.com/r/asoiaf/comments/19slun/spoilers_all_snow_winterfell/
Kar Kışyarı
ASOS'un son Sansa bölümü benim için serideki en iyi bölüm. Tekrar tekrar okuyabilirim ve yine de Sansa'nın dönüşümüne ve belki de arka planda doğaüstü bir şeye tanık olmaktan heyecan duyabilirim.
Karın Gücü:
Bölüm, Sansa'nın gördüğü bir rüyayla açılıyor. Vücudunun her bir siniri karıncalanmış. Bir şey onu uyandırdı. Sık sık babasının başının kesilmesiyle ilgili kabuslar görürdü ama
Bir şeyler değişti. Artık uyuyamaz. Sonra dışarıda kar yağdığını fark eder. Sansa harikaları
Sansa dışarı çıkar ve kar yağışının keyfini çıkarır. Karı masumiyet, Winterfell ve hayalleriyle ilişkilendirir.
Bölüm boyunca kar Sansa'ya güç veriyor. Lysa onu ay kapısından dışarı atmaya çalışırken, Sansa onunla gerçekten savaşmaz. Çıkış yolu ile konuşmaya çalışır. Ve daha sonra
Sansa, sebepsiz yere ani bilinç kaybı bile yaşıyor.
Sansa, beyaz yüzü kızardığında eski tanrıların görüntüsünü alıyor.
Bahçede ayak bileği derinliğinde kar var.
Sansa, saflığı karlarla ve kuzeyle ilişkilendiriyor.
Sansa
Sansa bir ulukurt ama koyun pelerini giyiyor. Hala olgunlaşması gerekiyor ve bu nedenle kuzu yünü giyiyor. Tilkiler kurnazlık ve zeka ile ilişkilidir. O artık zeki. Olgunlaştığında kurnaz olacak.
Bu heykel, ailesi öldürülen Alyssa Arryn'e ait ama burada Sansa'yı temsil ediyor. Sansa, ailesinin tamamen öldüğüne inanıyor. Heykel, AGOT'ta Tyrion'un dövüşle duruşması sırasında kırıldı. Lannisterlar onu tamamen gömemediler. Ve heykelin üzerindeki kar Sansa'ya güç veriyor.
Winterfell
Sansa'ya güç veren kar, Sansa'nın karla birlikte Kışyarı inşa etmesiyle de kanıtlanmıştır.
Cephanelik kartoplarını tanımlamak için yüklü bir kelimedir. Burada silahlarla ilişkilendiriliyorlar.
Sansa'nın şövalye yapma fikrinden vazgeçip onun yerine Winterfell’i kurmasıyla Kuzey'le olan bağı daha da güçlenir. Kar ona güç veriyor, bu yüzden onu kaleyi yapmaya yönlendiriyor. Kalenin Sansa'nın kimliğini, Stark hanesini ve gücünü temsil ettiğine inanıyorum. Kalenin tanrı korusunu inşa etmeye büyük özen gösterir. Ned, tanrı korusunu kalenin kalbi olarak adlandırır. Sansa yine bir Kuzey tanrısı seçer ve bir Stark olarak kimliğini yeniden doğrular. Bir sept inşa etmez. Littlefinger, Sansa'nın kaleyi inşa etmesine yardım eder. Sansa, kalenin çoğunu kendisi inşa etti. Serçeparmak bahçeyi ve köprüleri inşa etmesine yardım eder. Yani Littlefinger Sansa'yı çok fazla değiştirmeyecek. Sansa üzerinde sadece yüzeysel bir etkisi olacak.
Ned Stark'ın kızı olarak kalacak ve Littlefinger'ın kızının kimliğini reddedecek.
Bu cinsel bir ima. Littlefinger gelecekte Sansa'yı yatağa atmaya çalışacak ama Sansa dikkatli olacak.
Littlefinger onu baştan çıkarmakta başarısız olacaktır. Bir önceki Sansa bölümünde, ona bir nar sunuyor. Persephone, Hades'in verdiği nar tanelerini yer ve onun kraliçesi olur. Ancak Sansa meyveyi yemeyi reddeder. Bu, Littlefinger'ın başarısızlığına da işaret ediyor.
Kar Kışyarı cesaretini sağlıyor. Littlefinger onu şekillendirmeye yardımcı oldu, ancak Sansa gelecekteki kitaplarda Littlefinger'a güvenmeyecek ve onu sorgulamaya başlayacaktı. Bu sonun başlangıcı olacak.
Evliliği red mi ediyor?
Littlefinger
Littlefinger'ın aile mührü Braavos'un titanıdır. Arya, gerçek Titan'ın Kışyarı'nın duvarlarını aşabileceğine inanıyor.
Bu cümle, onunla Titan arasındaki bağı daha da güçlendiriyor. Sansa, Littlefinger'ı, kendisini ona baskı yapnaya çalışan Marillion ile ilişkilendiriyor.
Ayrıca Lothor'un onu Littlefinger'dan kurtarmayacağına ve kendini kurtarması gerektiğine inanıyor. Bu, güney şövalyeliğinin bir başka reddidir.
Yüce Yürek’in Hayaleti, bir bakirenin kardan bir kalenin yakınında vahşi bir devi öldüreceğini önceden bildirdi. Sansa, Sweetrobin’in oyuncak bebeğini parçalar. Bu olay kehaneti yerine getiriyor gibi görünüyor ama neden böyle önemsiz bir şey Yüce Yürek’in Hayalet tarafından Kralların ölümünü gördüğü anda görülsün? Yani, oyuncak bebek Littlefinger. Robin, Sansa'nın kalesini yıkmaya çalışır ve
Bu, yakında başsız bir Littlefinger'a işaret edebilir.
Sansa ayrıca ona kar fırlattı. Belki de kafa kesmeye dair başka bir ipucu.
Tüm karakterler ironik bedeli ölümleriyle ödemek zorunda olduklarından, Sansa'nın Ned'in kafasının kesilmesine neden olduğu gibi Littlefinger'ın da kafasının kesilmesine neden olması çok şiirsel olurdu. Cat ve Sansa, Littlefinger yerine Ned'i seçecek. Zavallı adam.
Sansa evlilik ihtimaline üzülür ve yine cinsel imalara sahip olan Kapı klubesi vardır. Kapıklubesi Ami Frey, herkesin kalesine girmesine izin vermesiyle ünlüydü. Ancak, Serçeparmak'ın kafası kapı klubesinin çökmesine neden olur. Sansa'nın iç çamaşırına girmeyeceğinin bir başka göstergesi.
Anılar
Pusula yine kuzeyi gösteriyor.
Çocukluk, aile, Kışyarı. Robb'un saçında kar taneleri olması, Jon'un Robb'la ilgili son anısı.
Arya neşeli. Sansa, kız kardeşiyle geçirdiği sayısız kavganın hiçbirini hatırlamıyor ama mutlu bir anısı var. Arya'nın saçını bile Jon gibi karla karıştırdı! Jory'yi özlüyorum.
Bölümdeki en sevdiğim cümle. Karla ve Sansa'nın kimliğiyle doğrudan bağlantı kuruyor.
Kaynak: https://www.reddit.com/r/asoiaf/comments/19slun/spoilers_all_snow_winterfell/
Kar Kışyarı
ASOS'un son Sansa bölümü benim için serideki en iyi bölüm. Tekrar tekrar okuyabilirim ve yine de Sansa'nın dönüşümüne ve belki de arka planda doğaüstü bir şeye tanık olmaktan heyecan duyabilirim.
Karın Gücü:
Aniden uyandı, her biri siniri karıncalanıyordu. Bir an için nerede olduğunu hatırlamadı. Rüyasında küçük bir kız olduğunu görmüştü, bir yatak odasını hâlâ kardeşi Arya ile paylaşıyordu.
Bölüm, Sansa'nın gördüğü bir rüyayla açılıyor. Vücudunun her bir siniri karıncalanmış. Bir şey onu uyandırdı. Sık sık babasının başının kesilmesiyle ilgili kabuslar görürdü ama
ama az önceki rüya öyle değildi. Ev. Rüyamda evimi gördüm.
Bir şeyler değişti. Artık uyuyamaz. Sonra dışarıda kar yağdığını fark eder. Sansa harikaları
Kartal Yuvası’nın üstüne kar yağıyordu.
Dışarıda, kar taneleri hatıralar kadar sessiz ve yumuşak bir şekilde aşağı süzülüyordu. Beni uyandıran şey bu muydu?
Dışarıda, kar taneleri hatıralar kadar sessiz ve yumuşak bir şekilde aşağı süzülüyordu. Beni uyandıran şey bu muydu?
Sansa dışarı çıkar ve kar yağışının keyfini çıkarır. Karı masumiyet, Winterfell ve hayalleriyle ilişkilendirir.
Gökyüzünden düşen taneler bir aşığın öpücükleri gibi hafifçe yüzüne dokunuyor ve yanaklarında eriyordu. Bahçenin ortasında, kırık ve yarısı toprağa gömülmüş halde yatan ağlayan kadın heykelinin yanında, Sansa başını gökyüzüne kaldırdı ve gözlerini kapadı. Karı kirpiklerinde hissediyor, dudaklarında tadını alıyordu. Bu Kışyarının tadıydı. Masumiyetin tadıydı. Düşlerin tadıydı.
Bölüm boyunca kar Sansa'ya güç veriyor. Lysa onu ay kapısından dışarı atmaya çalışırken, Sansa onunla gerçekten savaşmaz. Çıkış yolu ile konuşmaya çalışır. Ve daha sonra
Sansa yanaklarında eriyen kar tanelerini hissedebiliyordu. Çırpındı, elleri Lysa’nın kestane rengi kalın saç örgüsünü buldu ve sımsıkı tuttu. “Saçım!” diye ciyakladı Lysa. “ Saçımı bırak”
Sansa, sebepsiz yere ani bilinç kaybı bile yaşıyor.
Sansa, gözlerini tekrar açtığında dizlerinin üstündeydi. Düştüğünü hatırlamıyordu. Gökyüzü, grinin daha açık bir tonuna bürünmüş gibi görünüyordu. Şafak, diye düşündü. Başka bir gün. Yeni bir gün.
Sansa, beyaz yüzü kızardığında eski tanrıların görüntüsünü alıyor.
Ama yüzün kıpkırmızı ve zar zor nefes alıyorsun.
Bahçede ayak bileği derinliğinde kar var.
Saf bir dünya, diye düşündü Sansa. Ben buraya ait değilim
Yine de dışarı çıktı.
Yine de dışarı çıktı.
Sansa, saflığı karlarla ve kuzeyle ilişkilendiriyor.
Sansa
İpek iç çamaşırları, pamuklu bir içlik ve mavi kuzu yününden sıcak ve yumuşak bir elbise giydi. Bacakları için iki kat çorap, dizlerine kadar çıkan bağcıklı çizmeler, ellerine kalın deri eldivenler ve son olarak beyaz tilki kürkünden yapılmış başlıklı bir pelerin.
Sansa bir ulukurt ama koyun pelerini giyiyor. Hala olgunlaşması gerekiyor ve bu nedenle kuzu yünü giyiyor. Tilkiler kurnazlık ve zeka ile ilişkilidir. O artık zeki. Olgunlaştığında kurnaz olacak.
Bahçenin ortasında, kırık ve yarısı toprağa gömülmüş halde yatan ağlayan kadın heykelinin yanında,
Bu heykel, ailesi öldürülen Alyssa Arryn'e ait ama burada Sansa'yı temsil ediyor. Sansa, ailesinin tamamen öldüğüne inanıyor. Heykel, AGOT'ta Tyrion'un dövüşle duruşması sırasında kırıldı. Lannisterlar onu tamamen gömemediler. Ve heykelin üzerindeki kar Sansa'ya güç veriyor.
Winterfell
Sansa'ya güç veren kar, Sansa'nın karla birlikte Kışyarı inşa etmesiyle de kanıtlanmıştır.
Kartoplarıyle ne yapacağım? Sansa küçük ve zavallı cephanesine baktı.
Cephanelik kartoplarını tanımlamak için yüklü bir kelimedir. Burada silahlarla ilişkilendiriliyorlar.
Bir kardan şövalye yapabilirim, diye düşündü. Ve hatta…
Sansa'nın şövalye yapma fikrinden vazgeçip onun yerine Winterfell’i kurmasıyla Kuzey'le olan bağı daha da güçlenir. Kar ona güç veriyor, bu yüzden onu kaleyi yapmaya yönlendiriyor. Kalenin Sansa'nın kimliğini, Stark hanesini ve gücünü temsil ettiğine inanıyorum. Kalenin tanrı korusunu inşa etmeye büyük özen gösterir. Ned, tanrı korusunu kalenin kalbi olarak adlandırır. Sansa yine bir Kuzey tanrısı seçer ve bir Stark olarak kimliğini yeniden doğrular. Bir sept inşa etmez. Littlefinger, Sansa'nın kaleyi inşa etmesine yardım eder. Sansa, kalenin çoğunu kendisi inşa etti. Serçeparmak bahçeyi ve köprüleri inşa etmesine yardım eder. Yani Littlefinger Sansa'yı çok fazla değiştirmeyecek. Sansa üzerinde sadece yüzeysel bir etkisi olacak.
Ned Stark'ın kızı olarak kalacak ve Littlefinger'ın kızının kimliğini reddedecek.
“Kalenize gelebilir miyim leydim?”
Sansa temkinliydi. “Kırmayın. Nazik...”
“…mi olayım?”
Sansa temkinliydi. “Kırmayın. Nazik...”
“…mi olayım?”
Bu cinsel bir ima. Littlefinger gelecekte Sansa'yı yatağa atmaya çalışacak ama Sansa dikkatli olacak.
Petyr gülümsedi. “Kışyarı benden çok daha kötü düşmanlara karşı koydu. Bu Kışyarı, değil mi?”
“Evet,” diye kabul etti Sansa.
“Evet,” diye kabul etti Sansa.
Littlefinger onu baştan çıkarmakta başarısız olacaktır. Bir önceki Sansa bölümünde, ona bir nar sunuyor. Persephone, Hades'in verdiği nar tanelerini yer ve onun kraliçesi olur. Ancak Sansa meyveyi yemeyi reddeder. Bu, Littlefinger'ın başarısızlığına da işaret ediyor.
Sansa parmaklarını binanın tepesine soktu, bir avuç dolusu kar aldı ve Petyr’ın yüzüne attı. “Bu hiç de nazik bir hareket değildi leydim.”
“Beni eve götüreceğinize dair yemin etmişken buraya getirmeniz gibi.”
Sansa, Petyr’la bu kadar açık konuşacak cesareti nereden bulduğunu merak etti. Kışyarı’ndan, diye düşündü. Kışyarı’nın duvarlarının içinde daha güçlüyüm.
“Beni eve götüreceğinize dair yemin etmişken buraya getirmeniz gibi.”
Sansa, Petyr’la bu kadar açık konuşacak cesareti nereden bulduğunu merak etti. Kışyarı’ndan, diye düşündü. Kışyarı’nın duvarlarının içinde daha güçlüyüm.
Kar Kışyarı cesaretini sağlıyor. Littlefinger onu şekillendirmeye yardımcı oldu, ancak Sansa gelecekteki kitaplarda Littlefinger'a güvenmeyecek ve onu sorgulamaya başlayacaktı. Bu sonun başlangıcı olacak.
“Çok üşümüş olmalısın. Seni ısıtmama izin ver Sansa. Eldivenlerini çıkar ve ellerini bana ver.”
“Hayır.”
“Hayır.”
Evliliği red mi ediyor?
Littlefinger
Littlefinger'ın aile mührü Braavos'un titanıdır. Arya, gerçek Titan'ın Kışyarı'nın duvarlarını aşabileceğine inanıyor.
tek ve uzun bir adımla kalenin her iki duvarının üzerinden geçti.
Bu cümle, onunla Titan arasındaki bağı daha da güçlendiriyor. Sansa, Littlefinger'ı, kendisini ona baskı yapnaya çalışan Marillion ile ilişkilendiriyor.
Marillion’un, düğünde çok sarhoş olduğu gece konuştuğu gibi konuşmuştu Petyr.
Ayrıca Lothor'un onu Littlefinger'dan kurtarmayacağına ve kendini kurtarması gerektiğine inanıyor. Bu, güney şövalyeliğinin bir başka reddidir.
Fakat bu defa Lothor Brune, Sansa’yı kurtarmak için ortaya çıkmayacaktı; Sör Lothor, Petyr’ın adamıydı. “Beni öpmemeliydiniz. Ben sizin kızınız olabilirdim…”
Yüce Yürek’in Hayaleti, bir bakirenin kardan bir kalenin yakınında vahşi bir devi öldüreceğini önceden bildirdi. Sansa, Sweetrobin’in oyuncak bebeğini parçalar. Bu olay kehaneti yerine getiriyor gibi görünüyor ama neden böyle önemsiz bir şey Yüce Yürek’in Hayalet tarafından Kralların ölümünü gördüğü anda görülsün? Yani, oyuncak bebek Littlefinger. Robin, Sansa'nın kalesini yıkmaya çalışır ve
Bebeğin bacaklarını savurarak kapı kulübesinin kulelerinden birinin tepesini yıktı, sonra da diğerini.
Sansa bu kadarına katlanamazdı. “Robert, kes şunu.” Çocuk, durmak yerine bebeği tekrar savurdu ve duvarın otuz santimlik kısmı havaya uçtu. Sansa çocuğun elini kapmak için uzandı ama bunun yerine bebeği yakaladı. İnce kumaşın dikişleri sökülürken yüksek bir yırtılma sesi duyuldu. Birdenbire, bebeğin başı Sansa’nın elindeydi, bacakları ve gövdesi Robert’ta kalmıştı. Oyuncağın içini dolduran paçavralar ve talaşlar karın üstüne dökülüyordu.
Sansa bu kadarına katlanamazdı. “Robert, kes şunu.” Çocuk, durmak yerine bebeği tekrar savurdu ve duvarın otuz santimlik kısmı havaya uçtu. Sansa çocuğun elini kapmak için uzandı ama bunun yerine bebeği yakaladı. İnce kumaşın dikişleri sökülürken yüksek bir yırtılma sesi duyuldu. Birdenbire, bebeğin başı Sansa’nın elindeydi, bacakları ve gövdesi Robert’ta kalmıştı. Oyuncağın içini dolduran paçavralar ve talaşlar karın üstüne dökülüyordu.
Bu, yakında başsız bir Littlefinger'a işaret edebilir.
Sansa ayrıca ona kar fırlattı. Belki de kafa kesmeye dair başka bir ipucu.
Kar yakasının altından aşağı kayarken Petyr, acıyla bağırdı.
Tüm karakterler ironik bedeli ölümleriyle ödemek zorunda olduklarından, Sansa'nın Ned'in kafasının kesilmesine neden olduğu gibi Littlefinger'ın da kafasının kesilmesine neden olması çok şiirsel olurdu. Cat ve Sansa, Littlefinger yerine Ned'i seçecek. Zavallı adam.
Lord Robert'in kendi düğünü boyunca titreyip titremeyeceğini merak etti . Joffrey bedenen sağlamdı en azından. Sansa çılgın bir öfkeye tutuldu. Yerden aldığı kırık dalın ucuna bez bebeğin kopmuş kafasını geçirdi ve dalı, kardan kalenin kırık kapı kulübesinin tepesine soktu.
Sansa evlilik ihtimaline üzülür ve yine cinsel imalara sahip olan Kapı klubesi vardır. Kapıklubesi Ami Frey, herkesin kalesine girmesine izin vermesiyle ünlüydü. Ancak, Serçeparmak'ın kafası kapı klubesinin çökmesine neden olur. Sansa'nın iç çamaşırına girmeyeceğinin bir başka göstergesi.
Anılar
Sansa’nın açlık duyduğu eski günlerdi. Uğruna dua ettiği.
Pusula yine kuzeyi gösteriyor.
En son Kışyarı’ndan ayrıldığı gün kar görmüştü. Bundan daha hafif bir yağıştı, diye hatırladı. Robb bana sarılırken saçlarında kar taneleri eriyordu ve Arya’nın yapmaya çalıştığı kartopu, ellerinde dağılıp duruyordu. O sabah ne kadar mutlu olduğunu hatırlamak Sansa’nın canını yaktı. Hullen onun ata binmesine yardım etmişti ve Sansa, etrafında kar taneleri uçuşurken, o muazzam ve engin dünyayı görmek için kaleden ayrılmıştı.
Çocukluk, aile, Kışyarı. Robb'un saçında kar taneleri olması, Jon'un Robb'la ilgili son anısı.
Hatta onu yakalayabilirdi ama buzda kayıp düşmüştü. Arya, ablasına bir şey olup olmadığını anlamak için geri dönmüştü. Bir şeyi olmadığını söyleyince, Arya başka bir kartopuyla onun yüzüne vurmuştu ama Sansa kardeşini bacağından yakalayıp yere devirmişti, Jory gelip ikisini ayırdığında, Sansa kardeşinin saçlarını karla ovuyordu, ikisi de kahkahalar atıyordu.
Arya neşeli. Sansa, kız kardeşiyle geçirdiği sayısız kavganın hiçbirini hatırlamıyor ama mutlu bir anısı var. Arya'nın saçını bile Jon gibi karla karıştırdı! Jory'yi özlüyorum.
Kar düştü ve kale yükseldi.
Bölümdeki en sevdiğim cümle. Karla ve Sansa'nın kimliğiyle doğrudan bağlantı kuruyor.
Yalnız minik bir itirazım var, yüzü kızarınca Büvet Ağacına benzediğini söyleyemeyiz, ağacın gövdesi kemik kadar beyaz (yahut kar kadar beyaz) ve yaprakları kırmızıdır. Sansa'nın saçı zaten kırmızı, yüzü de kırmızı olunca nara benziyormuş, Leydi "Dilenler Kraliçesi" Tyrell söylemişti.
