Post by YeniAy_Ottoman on Jul 6, 2021 16:48:52 GMT
Rüyalar, Kehanetler ve Bilmeceler ile ilgili yaptığım videoda Dany'nin Rhaegar olduğunu gördüğü rüya ile Arya'nın -aynı kitapta- Sandor ile Yakut Geçit'inden karşıya geçtiği sahnenin paralel olduğunu düşündüğümü ifade ederek bir çeşit bölüm incelemesi gibi bir şey yapmıştım. Videonun o kısmını burada ayrıca paylaşmak ve tartışmak istedim.
Dany'nin Rüyası
Rüya, Kılıçların Fırtınası 3. Daenerys POV'unda geçiyor(Böyle bir rüyayı 3. pov'da görmesi de tevafuk mu yokda kasıt mı yazarın bilmiyorum elbette ama bana üçlü döngülerden biri gibi geldi).
Zafer sarhoşu olarak çevrilen exulte kelimesi bir zaferin sonucunda; mutluluktan havaya uçmak, coşmak, sevinmek gibi manalara geliyor. Dany sık sık ağabeyi Rhaegar’a benzetilmişti, hatırlarsanız... Doğal olarak rüyasında kendini İsyancılara karşı zafer kazanmak için Üç Dişli Mızrak nehrine giden Rhaegar olarak görüyor; bu, onun bilinçaltına yansıyan şey “Ben Viserys gibi değilim, ben Rhaegar gibiyim, öyle olduğumu söylüyorlar,” demenin rüya şekli. Yani belli ki Dany, bunu artık kanıksamış. Elbette bir at üstünde değil, bir ejderha üstünde savaşa gidiyor. Haliyle ejderha rüyası olma olasılığı yüksek.
Şimdi bu rüya ile ilgili en yaygın yapılan yorum “buzdan zırhlar” yüzünden Dany’nin ileride Ötekiler ile bu nehrin olduğu bölgede yapacağı savaşa işaret, şeklinde. İlk okuduğum zaman ben de benzer düşündüm ama gelin görün ki Martin’in söylediği “kehanetler, beklenmedik şekilde gerçekleşir... o spoiler olarak gördüğünüz kehanetler, aslında her zaman göründüğü gibi değil... kehanetler çok açık seçik, çok belirgin olmamalı...” sözleri kafamda yankılanıyor. Bu sözlere rağmen insanlar “buz zırhlar” betimlemesini görünce Dany, Ötekilerle savaşıyor diye bir yorum yaptı. ASOIAF Wiki’de bu rüyanın yorumu olarak bile yazan şey bu.
Sizce de çok bariz, çok belirgin değil mi? İlk akla bunlar geldi ve başka alternatif bir düşünce bile öne atılmadı. Yani karakterlerin duyduğu kehanetleri sık sık ilk akıllarına geldikleri şekilde yorumlayarak, yanlış çıkarım yaptıklarını aslında okuduk. Misal Cersei, kehaneti duyduğunda valonqar’ın Tyrion olduğuna inandı; muhtemelen o kişi Jaime olacak yahut belki de çok başka biri... Dany ihanet kehanetlerini gördüğünde Mirri ve Jorah’ı hızlıca üç ihanetten ikisi olarak kabul etti ama ikisinin de geçmişte yaptığı eylemler bu haber edilen üç ihanete girmiyor.
Bu yüzden ben, bariz görünenin ötesine giderek bir başka yorum yapacağım. Şimdi bu gördüğümüz savaşın ileride gerçekleşeceğini varsayarsak eğer Dany geldiği zaman Nehir topraklarında, Üç Dişli Mızrak’ta; yüksekle bir ihtimal Yeşil Çatal tarafında savaşacak çünkü Rhaegar buraya bağlı bir bölgede öldürüldü ve zırhından dökülen yakutlar yüzünden orası da Yakut Geçit ismini aldı... Buranın yakınlarında Kavşak Han’ı var. Burada nehir sığ olduğu için nehirden karşıya geçebilirsiniz, ordular burada bir araya gelip kapışmıştı. Haliyle Dany’nin gördüğü ordu, kuzeyden, Dany ile savaşmaya geliyor. Yeşil rengin Dany için uğursuzluğu; Rhaegar’ın burada öldürülmüş olması ve kuzeyden gelen “buz zırhlı” ordular... dahası bunlar Dany için “işgalciye ait isyancının orduları”...
Bu orduların özde gerçekten de kuzeylilerin ordusu olması güçlü bir olasılık bana göre. Kuzey orduları, buz ve ateşin anlaşmasında “buz” tarafını temsil eden Stark hanesine ait. Zaten hanenin ünlü aile yadigarı kılıcın ismi bile “buz” idi. Beşinci kitapta Jon’un; gördüğü rüyalardan birinde “buz zırh” giydiğini okuduk. Oraya gelince yorumlayacağız elbette ama görüyoruz ki bu seride buzdan zırh giyen tek kişi Ötekiler değil. Özellikle de rüyada görülen buz zırhı bir başka pov karakterinin kendi gördüğü rüyada kendisinin giydiğini görmesi, bize bu rüyayı Ötekilerden daha başka bir yorum yapma imkanı veriyor. Özetle muhtemelen Daenerys, burada Starkların başında olduğu kuzeyli ordusu ile savaşıyor. Yani ileride savaşacak... Dany, burada onları ateşle yaktığını, erittiğini ve suya karşına bu isyancı ordusunun nehri taşırdığını görüyor... Bu kısmı unutmayın.
Arya ve Sandor Sahnesi
Yine 3. kitapta bir rüya değil ama Arya’nın Sandor ile ilginçtir ki yine yeşil çatal tarafında, karşıya geçme sahnesinde nehir üzerinde yaşadıkları, sanki birer foreshadowing gibi gelmişti bana. Belki değildir, belki öyledir; ben yakıştırma yapmış da olabilirim, ileride göreceğiz artık inşallah ama bana hep böyleymiş geliyor, bir sürü mecazi-simgesel anlatımlar var.
Şimdi Sandor, Arya’yı kaçırdığında onu nehrin karşısına geçirmek istiyor ama Arya, nerede olduğunu bilmiyor. Tyrion nasıl Jorah’ın kendisini Cersei’ye götürdüğünü zannetmiş ise Arya da Sandor’un kendisini Cersei’ye götürdüğünü zannetmiş ve gördüğü nehri KARASU nehri olduğunu zannetmişti her ne kadar emin olamasa da ... elbet ki burada hoş bir Arya-Tyrion paralelliği de görmüş olduk... devam edersek Nehri gördüğü zaman gökyüzü kapalıydı ve yağmur yağıyordu; bu da nehri coşturmuştu elbette. Şimdi bölümü parça parça alıntılayarak yorumlayacağım; elbette Dany’nin gördüğü rüyayı hatırlayarak bakın burada olanlara.
İlk dikkat çeken şey gökyüzünün demir siyahlığında olması... Arya’nın hem bu alıntıda hem de bölümün ilerleyen kısmında burayı iki kere KARAsu zannetmesi “siyah” vurgusu olarak dikkate değer olabilir çünkü burası yeşil çatal, siyah ile alakası olan tek şey gökyüzü... yağan yağmur YEŞİL ve KAHVERENGİ akıntıyı 10 bin kılıçla deliyor... Nehrin içinde de ağaçlar var, gökyüzüne uzanan dalları boğulan adamların kolları gibi görünüyor ve yapraklardan bir halı, sahil şeridi boğuyor... ki yaprakların yeşil olduğunu bilmeyen yoktur. Nehrin zaten yeşil çatal olduğunu “yeşil” betimlemesi ile anlıyoruz ve Harroway kasabasının yakında olduğu bilgisi de veriliyor bölümde, o da tam olarak yeşil çatal taraflarında hatta Kavşak Han gibi Yakut Geçit yakınlarında. Yani Sandor ve Arya, Dany’nin rüyada gördüğü gibi, Yakut Geçit tarafında karşıya geçmeye çalışıyorlar. Haliyle hem rüya hem de bu sahne tam olarak burada gerçekleşiyor.
Gökyüzünün demir siyahlığında olması bizde ister istemez Drogon’u anımsatıyor ki ejderhaların kemikleri demir yüzünden siyahtır zaten ve gökyüzü ifadesini de çok zorlama olmazsa ejderhaların uçmasına, gökyüzünden saldırmasına bağlayabiliriz. Bu yüzden demir siyahı gökyüzü biraz anlamlı bir betimleme oluyor. Bu gökyüzünden de 10 bin kılıç geliyor... Bu kitapta Dany daha yeni 10 bin lekesiz satın almıştı, gerçi ilerleyen kitaplarda ve Westeros’a geldiğinde 10 bin adamdan daha az olacak ama olsun... Dahası Aegon’ın da 10 bin adamı var şu an; Altın Mürettebat. Yani Dany’nin başında bulunduğu en az 10 bin askerlik bir ordu, ejderhasıyla beraber buraya geliyor ve saldırıyor. Bu 10 bin kılıç bu yeşil nehri deliyor... yeşil dany için uğursuzdu; yeşil Dany’nin düşmanlarını simgeliyor... hatta daha da net konuşmak gerekirse, Dans 2’deki yeşiller tarafını simgeliyor... Biliyorsunuz ki ilk Dans’ta ana taraflar yeşiller ve siyahlar olarak ayrılmıştı; bu renklerin isim olarak anılması da iki kraliçenin bir turnuvada giydikleri elbiseler yüzündendi. Şüphesiz ki 2. dans’da olacaklar birebir kopyala yapıştır asla ama asla olmayacaktır ama benzer, birkaç ortak noktası; yansıması olacaktır. Bunlardan biri de muhtemelen tarafların yeşiller ve siyahlar olarak ayrılması. Buna da doğal olarak ancak ejderhaların renkleri karar verebilir; siyah ejderha Dany’nin olduğu için Dany “siyahlar” tarafını simgelerken ki ilk dans’ın kraliçesi ile zaten Dany denk düşüyor bu hikayede her şekilde; yeşil ejderhayı sürmesi beklenen Jon’un da yeşiller tarafını simgeleyeceğini düşünebiliriz. Jorah ile ilgili yaptığım videoyu hatırlayın; Tyrion’ın gözleri bile siyah ve yeşil; onun taraf değiştireceğine dair işaret. Elbet bu Dans 2 meselesinde Aegon da muhtemelen kendi tarafını oluşturacaktır, ben iki kişi arasında değil de 3 kişi arasında olabileceğini düşünmekteyim ve işaretler mevcut ki onlara daha sonraki rüyalarda değineceğiz zaten.
Ağaçlar, boğulan adamlar gibi görünüyor. Belki biraz zorlama olabilir ama yine de böyle bir yorum yapacağım. Kuzeylilerin inancıyla ağaçlar arasındaki bağlantıyı biliyorsunuz, ağaçlar onların inancını simgeliyor. Yeşil zaten “doğa” tarafının da simgesi; ÜÇ BAŞ videomu hatırlayın... Bu yüzden Jon’un “denge” tarafı olarak da yeşilleri temsil etmesi çok doğal bir durum haline geliyor. Bu yüzden nehirde boğulan ağaç adamlar benzetmesi aslında Dany’nin rüyasında gökyüzünden ejderha ile gelip, buz zırhlı adamları ateşe verip eriterek nehre karışmalarını ve nehri taşırmalarına yani aslında boğulmaları betimlemesiyle neredeyse birebir uyuşuyor görünmekte. Zaten nehir, Arya’nın sahnesinde de taşmış durumda ve fena halde coşmuş, sular yükselmiş ve Harroway kasabası bile sular altında kalmış. Yani aynı Dany’nin rüyasında gördüğü gibi nehir şu an, paralel ilerliyor sahneyle (Unutmayın ki bu nehrin coşması gibi benzer bir simgesel anlatım Kızıl Düğün için de öncesinde yapılmıştı yazar tarafından, bence aynı şeyi yapıyor).
Haliyle ıslak yeşil yaprakların sahile vurması ve bir halı gibi görünmesi belki de bu ölen-boğulan kuzeyli askerleri betimleyen bir durum olabilir. Görünüşe göre şu ana kadar Dany çok pis geçiriyor kuzeylilere. Yahut bu yaprakların sahil şeridini “boğduğu” ifadesi belki de tam tersine; kuzeylilerin kalabalık oluşlarına ve bir ihtimal belki düşman askerlerine üstün geldiğini anlatıyor olabilir. Sadece olabildiğince her açıdan yorumlamaya çalışıyorum, kesin şu demiyorum. Denizde yüzen geyik ya da at ölüsü var; Arya emin değil hangisi olduğundan. At deyince aklıma Dothrak, geyik deyince de doğal olarak Baratheon yani Fırtına topraklarının askerleri geliyor. Belki Dany ve Aegon’un güçleri birleşmiş bir halde 10 bin kişilik bir ordu gelmiştir daha doğrusu gelecektir ve içinde Dothrak ve Fırtına askerleri olacaktır... Biliyorsunuz ki 6. kitapta
Mancınık diye çevrilen kelime aslında "scorpion" Hani dizide de gördüğünüz; ejderhaları vurmak için kullanılan, dev yaylar. YAPRAK VE KIRIK DALLAR scorpion'dan fırlamış gibi... Kuzeyliler, ejderhaları öldürmek için mi uğraşıyor?
Burada resmen bir savaş betimlemesi var; zaten Arya ve Sandor’un nehrin kuzeyine geçmesini anlatan sahne başlı başına savaş sahnesi, kendiniz okuduğunuzda bile çok rahat görebilirsiniz. Nehir öfkeli; yaprak ve kırık dallar “scorpionla fırlatılmış” gibi... Buradaki ağaç – yeşil yaprak betimlemesi ve nehrin öfkesi “kuzeylileri” simgeliyor gibi görünüyor çünkü zaten en başta saldırı ile boğulan ve ölen onlar görünüyordu; Dany’nin rüyasında da durum aynen böyleydi ve nehir öfkeyle taşarak düşmana saldırıyor tüm gücüyle...
Evet, sanırım az önce Euron Greyjoy’un gemisini gördük. İngilizcesinde “great kraken” denen deniz canavarımız ve siyah-kahverengi gemi... gerçi Euron’un gemisinin gövdesi koyu kırmızı renkte ama yelkenleri siyah ve deniz canavarı resmi var, daha sonra kendi özel armasını da kullanmaya başlamıştı. Yani Euron’un deniz gücü de savaşa dahil oluyor görünmekte. Unutmayın; Beyaz Liman Lordu da en az 30-40 tane savaş gemisi inşa etmiş, ediyordu... O gemileri süs olsun diye inşa ettirmiyor Martin. Özetle; Euron Buz mu Ateş mi videomda bahsettiğim gibi Demir Adaların Kralı, Dany’nin yanında taraf almış görünüyor. Zaten Dans 1’de deniz gücü olan Valeryonlar siyahlar kraliçesinin yanındaydı, şimdiki güçlü deniz gücü ise Euron’a ait olan Greyjoylar. Zaten ilk Dans’ta da siyahlar tarafında yer almışlardı.
Yani sonuç olarak hem Dany'nin rüyası hem de Arya'nın Yeşil Çata "Yakut Geçit" sahnesi ile yazar, bizlere 7. kitapta gerçekleşecek Stark - Targaryen çarpışmasını haber etmiş.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Kehanetler ve Rüyalar videomun tamamını dinlemek isterseniz...
Dany'nin Rüyası
Rüya, Kılıçların Fırtınası 3. Daenerys POV'unda geçiyor(Böyle bir rüyayı 3. pov'da görmesi de tevafuk mu yokda kasıt mı yazarın bilmiyorum elbette ama bana üçlü döngülerden biri gibi geldi).
Dany o gece rüyasında Rhaegar’dı, Üç Dişli Mızrak’a gidiyordu ama bir ejderhanın sırtındaydı bir atın değil, işgalci’ye ait isyancı ordunun nehri geçtiğini gördü, askerler buzdan zırhlar giymişti ama Dany onları ejderha aleviyle yıkadı, çiğ taneleri gibi eriyen adamlar Üç Dişli Mızrakı taşkın bir akıntıya dönüştürdü. Dany’nin küçük bir yanı bunun bir rüya olduğunu biliyordu ama diğer yanı zafer sarhoşuydu. Bu iş böyle olmalı. Diğeri bir kâbustu ve ben daha yeni uyandım.
Zafer sarhoşu olarak çevrilen exulte kelimesi bir zaferin sonucunda; mutluluktan havaya uçmak, coşmak, sevinmek gibi manalara geliyor. Dany sık sık ağabeyi Rhaegar’a benzetilmişti, hatırlarsanız... Doğal olarak rüyasında kendini İsyancılara karşı zafer kazanmak için Üç Dişli Mızrak nehrine giden Rhaegar olarak görüyor; bu, onun bilinçaltına yansıyan şey “Ben Viserys gibi değilim, ben Rhaegar gibiyim, öyle olduğumu söylüyorlar,” demenin rüya şekli. Yani belli ki Dany, bunu artık kanıksamış. Elbette bir at üstünde değil, bir ejderha üstünde savaşa gidiyor. Haliyle ejderha rüyası olma olasılığı yüksek.
Şimdi bu rüya ile ilgili en yaygın yapılan yorum “buzdan zırhlar” yüzünden Dany’nin ileride Ötekiler ile bu nehrin olduğu bölgede yapacağı savaşa işaret, şeklinde. İlk okuduğum zaman ben de benzer düşündüm ama gelin görün ki Martin’in söylediği “kehanetler, beklenmedik şekilde gerçekleşir... o spoiler olarak gördüğünüz kehanetler, aslında her zaman göründüğü gibi değil... kehanetler çok açık seçik, çok belirgin olmamalı...” sözleri kafamda yankılanıyor. Bu sözlere rağmen insanlar “buz zırhlar” betimlemesini görünce Dany, Ötekilerle savaşıyor diye bir yorum yaptı. ASOIAF Wiki’de bu rüyanın yorumu olarak bile yazan şey bu.
Sizce de çok bariz, çok belirgin değil mi? İlk akla bunlar geldi ve başka alternatif bir düşünce bile öne atılmadı. Yani karakterlerin duyduğu kehanetleri sık sık ilk akıllarına geldikleri şekilde yorumlayarak, yanlış çıkarım yaptıklarını aslında okuduk. Misal Cersei, kehaneti duyduğunda valonqar’ın Tyrion olduğuna inandı; muhtemelen o kişi Jaime olacak yahut belki de çok başka biri... Dany ihanet kehanetlerini gördüğünde Mirri ve Jorah’ı hızlıca üç ihanetten ikisi olarak kabul etti ama ikisinin de geçmişte yaptığı eylemler bu haber edilen üç ihanete girmiyor.
Bu yüzden ben, bariz görünenin ötesine giderek bir başka yorum yapacağım. Şimdi bu gördüğümüz savaşın ileride gerçekleşeceğini varsayarsak eğer Dany geldiği zaman Nehir topraklarında, Üç Dişli Mızrak’ta; yüksekle bir ihtimal Yeşil Çatal tarafında savaşacak çünkü Rhaegar buraya bağlı bir bölgede öldürüldü ve zırhından dökülen yakutlar yüzünden orası da Yakut Geçit ismini aldı... Buranın yakınlarında Kavşak Han’ı var. Burada nehir sığ olduğu için nehirden karşıya geçebilirsiniz, ordular burada bir araya gelip kapışmıştı. Haliyle Dany’nin gördüğü ordu, kuzeyden, Dany ile savaşmaya geliyor. Yeşil rengin Dany için uğursuzluğu; Rhaegar’ın burada öldürülmüş olması ve kuzeyden gelen “buz zırhlı” ordular... dahası bunlar Dany için “işgalciye ait isyancının orduları”...
Bu orduların özde gerçekten de kuzeylilerin ordusu olması güçlü bir olasılık bana göre. Kuzey orduları, buz ve ateşin anlaşmasında “buz” tarafını temsil eden Stark hanesine ait. Zaten hanenin ünlü aile yadigarı kılıcın ismi bile “buz” idi. Beşinci kitapta Jon’un; gördüğü rüyalardan birinde “buz zırh” giydiğini okuduk. Oraya gelince yorumlayacağız elbette ama görüyoruz ki bu seride buzdan zırh giyen tek kişi Ötekiler değil. Özellikle de rüyada görülen buz zırhı bir başka pov karakterinin kendi gördüğü rüyada kendisinin giydiğini görmesi, bize bu rüyayı Ötekilerden daha başka bir yorum yapma imkanı veriyor. Özetle muhtemelen Daenerys, burada Starkların başında olduğu kuzeyli ordusu ile savaşıyor. Yani ileride savaşacak... Dany, burada onları ateşle yaktığını, erittiğini ve suya karşına bu isyancı ordusunun nehri taşırdığını görüyor... Bu kısmı unutmayın.
Arya ve Sandor Sahnesi
Yine 3. kitapta bir rüya değil ama Arya’nın Sandor ile ilginçtir ki yine yeşil çatal tarafında, karşıya geçme sahnesinde nehir üzerinde yaşadıkları, sanki birer foreshadowing gibi gelmişti bana. Belki değildir, belki öyledir; ben yakıştırma yapmış da olabilirim, ileride göreceğiz artık inşallah ama bana hep böyleymiş geliyor, bir sürü mecazi-simgesel anlatımlar var.
Şimdi Sandor, Arya’yı kaçırdığında onu nehrin karşısına geçirmek istiyor ama Arya, nerede olduğunu bilmiyor. Tyrion nasıl Jorah’ın kendisini Cersei’ye götürdüğünü zannetmiş ise Arya da Sandor’un kendisini Cersei’ye götürdüğünü zannetmiş ve gördüğü nehri KARASU nehri olduğunu zannetmişti her ne kadar emin olamasa da ... elbet ki burada hoş bir Arya-Tyrion paralelliği de görmüş olduk... devam edersek Nehri gördüğü zaman gökyüzü kapalıydı ve yağmur yağıyordu; bu da nehri coşturmuştu elbette. Şimdi bölümü parça parça alıntılayarak yorumlayacağım; elbette Dany’nin gördüğü rüyayı hatırlayarak bakın burada olanlara.
Bayırın tepesine vardıklarında ve nehri gördüklerinde, Sandor Clegane dizginlerini sertçe çekip küfretti. Demir siyahlığındaki gökyüzünden boşalan yağmur, yeşil ve kahverengi akıntıyı on bin kılıçla deliyordu. Bir mil uzakta olmalı, diye düşündü Arya. Döne döne akan suların içinden elli ağacın tepesi yükseliyordu, ağaçların gökyüzüne uzanan dalları, boğulan adamların kolları gibi görünüyordu. Islak yapraklardan oluşan kalın halılar sahil şeridini boğmuştu, Arya kanalın daha ilerisinde solgun ve şişmiş bir şey gördü, bir geyik ya da ölü bir at, akıntıyla birlikte ağır ağır sürükleniyordu. Bir ses de vardı, duyma eşiğinin sınırında pes bir hırıltı, bir köpeğin havlamadan hemen önce çıkardığı ses gibi...
İlk dikkat çeken şey gökyüzünün demir siyahlığında olması... Arya’nın hem bu alıntıda hem de bölümün ilerleyen kısmında burayı iki kere KARAsu zannetmesi “siyah” vurgusu olarak dikkate değer olabilir çünkü burası yeşil çatal, siyah ile alakası olan tek şey gökyüzü... yağan yağmur YEŞİL ve KAHVERENGİ akıntıyı 10 bin kılıçla deliyor... Nehrin içinde de ağaçlar var, gökyüzüne uzanan dalları boğulan adamların kolları gibi görünüyor ve yapraklardan bir halı, sahil şeridi boğuyor... ki yaprakların yeşil olduğunu bilmeyen yoktur. Nehrin zaten yeşil çatal olduğunu “yeşil” betimlemesi ile anlıyoruz ve Harroway kasabasının yakında olduğu bilgisi de veriliyor bölümde, o da tam olarak yeşil çatal taraflarında hatta Kavşak Han gibi Yakut Geçit yakınlarında. Yani Sandor ve Arya, Dany’nin rüyada gördüğü gibi, Yakut Geçit tarafında karşıya geçmeye çalışıyorlar. Haliyle hem rüya hem de bu sahne tam olarak burada gerçekleşiyor.
Gökyüzünün demir siyahlığında olması bizde ister istemez Drogon’u anımsatıyor ki ejderhaların kemikleri demir yüzünden siyahtır zaten ve gökyüzü ifadesini de çok zorlama olmazsa ejderhaların uçmasına, gökyüzünden saldırmasına bağlayabiliriz. Bu yüzden demir siyahı gökyüzü biraz anlamlı bir betimleme oluyor. Bu gökyüzünden de 10 bin kılıç geliyor... Bu kitapta Dany daha yeni 10 bin lekesiz satın almıştı, gerçi ilerleyen kitaplarda ve Westeros’a geldiğinde 10 bin adamdan daha az olacak ama olsun... Dahası Aegon’ın da 10 bin adamı var şu an; Altın Mürettebat. Yani Dany’nin başında bulunduğu en az 10 bin askerlik bir ordu, ejderhasıyla beraber buraya geliyor ve saldırıyor. Bu 10 bin kılıç bu yeşil nehri deliyor... yeşil dany için uğursuzdu; yeşil Dany’nin düşmanlarını simgeliyor... hatta daha da net konuşmak gerekirse, Dans 2’deki yeşiller tarafını simgeliyor... Biliyorsunuz ki ilk Dans’ta ana taraflar yeşiller ve siyahlar olarak ayrılmıştı; bu renklerin isim olarak anılması da iki kraliçenin bir turnuvada giydikleri elbiseler yüzündendi. Şüphesiz ki 2. dans’da olacaklar birebir kopyala yapıştır asla ama asla olmayacaktır ama benzer, birkaç ortak noktası; yansıması olacaktır. Bunlardan biri de muhtemelen tarafların yeşiller ve siyahlar olarak ayrılması. Buna da doğal olarak ancak ejderhaların renkleri karar verebilir; siyah ejderha Dany’nin olduğu için Dany “siyahlar” tarafını simgelerken ki ilk dans’ın kraliçesi ile zaten Dany denk düşüyor bu hikayede her şekilde; yeşil ejderhayı sürmesi beklenen Jon’un da yeşiller tarafını simgeleyeceğini düşünebiliriz. Jorah ile ilgili yaptığım videoyu hatırlayın; Tyrion’ın gözleri bile siyah ve yeşil; onun taraf değiştireceğine dair işaret. Elbet bu Dans 2 meselesinde Aegon da muhtemelen kendi tarafını oluşturacaktır, ben iki kişi arasında değil de 3 kişi arasında olabileceğini düşünmekteyim ve işaretler mevcut ki onlara daha sonraki rüyalarda değineceğiz zaten.
Ağaçlar, boğulan adamlar gibi görünüyor. Belki biraz zorlama olabilir ama yine de böyle bir yorum yapacağım. Kuzeylilerin inancıyla ağaçlar arasındaki bağlantıyı biliyorsunuz, ağaçlar onların inancını simgeliyor. Yeşil zaten “doğa” tarafının da simgesi; ÜÇ BAŞ videomu hatırlayın... Bu yüzden Jon’un “denge” tarafı olarak da yeşilleri temsil etmesi çok doğal bir durum haline geliyor. Bu yüzden nehirde boğulan ağaç adamlar benzetmesi aslında Dany’nin rüyasında gökyüzünden ejderha ile gelip, buz zırhlı adamları ateşe verip eriterek nehre karışmalarını ve nehri taşırmalarına yani aslında boğulmaları betimlemesiyle neredeyse birebir uyuşuyor görünmekte. Zaten nehir, Arya’nın sahnesinde de taşmış durumda ve fena halde coşmuş, sular yükselmiş ve Harroway kasabası bile sular altında kalmış. Yani aynı Dany’nin rüyasında gördüğü gibi nehir şu an, paralel ilerliyor sahneyle (Unutmayın ki bu nehrin coşması gibi benzer bir simgesel anlatım Kızıl Düğün için de öncesinde yapılmıştı yazar tarafından, bence aynı şeyi yapıyor).
Haliyle ıslak yeşil yaprakların sahile vurması ve bir halı gibi görünmesi belki de bu ölen-boğulan kuzeyli askerleri betimleyen bir durum olabilir. Görünüşe göre şu ana kadar Dany çok pis geçiriyor kuzeylilere. Yahut bu yaprakların sahil şeridini “boğduğu” ifadesi belki de tam tersine; kuzeylilerin kalabalık oluşlarına ve bir ihtimal belki düşman askerlerine üstün geldiğini anlatıyor olabilir. Sadece olabildiğince her açıdan yorumlamaya çalışıyorum, kesin şu demiyorum. Denizde yüzen geyik ya da at ölüsü var; Arya emin değil hangisi olduğundan. At deyince aklıma Dothrak, geyik deyince de doğal olarak Baratheon yani Fırtına topraklarının askerleri geliyor. Belki Dany ve Aegon’un güçleri birleşmiş bir halde 10 bin kişilik bir ordu gelmiştir daha doğrusu gelecektir ve içinde Dothrak ve Fırtına askerleri olacaktır... Biliyorsunuz ki 6. kitapta
{Spoiler}
Aegon, Fırtına Kalesini ele geçirdi
ve bu da zaten Fırtına Topraklarını ele geçirmekle eş değer bir olay. Boğulan bu hayvanlar ister istemez Dany’nin ordusunun kaybedeceği izlenimi de veriyor. Yahut en kötü ihtimalle iki taraf da ağır kayıplar verecek. Şu da bir gerçek ki daha önce söylediğim gibi Rhaegar burada ölmüştü ve Dany kendisini Rhaegar gibi görmüştü. Haliyle Dany’nin gördüğü bu rüya ve Arya’nın bu sahnesindeki olası foreshadowingli anlatım; aslında Dany’nin son savaşı da olabilir, ölümüne gittiği anı görmüş olabiliriz. Martin’in yaverleri, neden bilmem, Dany’nin, Ötekiler ile olan mücadele sona ermeden önce Jon tarafından öldürüleceğini düşünüyor. Ben ise Jon ve Arya birlikte hareket etmesiyle ölebileceğini düşünmekteyim. Alıntıya devam.Aegon, Fırtına Kalesini ele geçirdi
Kürekçiler, kürekleri daha büyük kuvvetle çekiyordu şimdi, nehrin öfkesiyle boğuşuyorlardı. Nehirdeki yapraklar ve kırık dallar bir mancınıktan fırlatılmış gibi hızlı akıyordu.
Mancınık diye çevrilen kelime aslında "scorpion" Hani dizide de gördüğünüz; ejderhaları vurmak için kullanılan, dev yaylar. YAPRAK VE KIRIK DALLAR scorpion'dan fırlamış gibi... Kuzeyliler, ejderhaları öldürmek için mi uğraşıyor?
Burada resmen bir savaş betimlemesi var; zaten Arya ve Sandor’un nehrin kuzeyine geçmesini anlatan sahne başlı başına savaş sahnesi, kendiniz okuduğunuzda bile çok rahat görebilirsiniz. Nehir öfkeli; yaprak ve kırık dallar “scorpionla fırlatılmış” gibi... Buradaki ağaç – yeşil yaprak betimlemesi ve nehrin öfkesi “kuzeylileri” simgeliyor gibi görünüyor çünkü zaten en başta saldırı ile boğulan ve ölen onlar görünüyordu; Dany’nin rüyasında da durum aynen böyleydi ve nehir öfkeyle taşarak düşmana saldırıyor tüm gücüyle...
Arya bir an neler olduğunu anlayamadı. Sonra gördü: Kökünden sökülmüş devasa ve korkunç bir ağaç, teknenin üstüne doğru geliyordu. Sürüklenen ağacın düğüm halindeki kökleri ve dalları, kocaman bir deniz canavarının kollarıymış gibi suyun dışına uzanıyordu. Kürekçiler, suya ittikleri kürekleri çılgınca çekiyordu, tekneyi alabora edecek ya da gövdeyi içeri göçürecek bir çarpışmadan kaçınmaya çalışıyorlardı. Yaşlı adam dümeni kırdı, pruvadaki at nehrin aşağısına doğru dönmeye başladı ama çok yavaştı. Siyah ve kahverengi pırıldayan ağaç, bir gemi mahmuzu misali hızla tekneye doğru geliyordu... Ağaç, teknenin sadece birkaç santim uzağından geçti, dalları pruvadaki at başını pençe misali tırmaladı. Tam tehlike geçmiş gibi görünürken, canavarın ana dallarından biri tekneye bir yan darbe indirdi. Tekne titredi. Arya kaydı, acıyla tek dizinin üstüne düştü. Kırık sırıklı adam o kadar şanslı değildi. Arya, bordadan suya düşen adamın çığlığını duydu.
Evet, sanırım az önce Euron Greyjoy’un gemisini gördük. İngilizcesinde “great kraken” denen deniz canavarımız ve siyah-kahverengi gemi... gerçi Euron’un gemisinin gövdesi koyu kırmızı renkte ama yelkenleri siyah ve deniz canavarı resmi var, daha sonra kendi özel armasını da kullanmaya başlamıştı. Yani Euron’un deniz gücü de savaşa dahil oluyor görünmekte. Unutmayın; Beyaz Liman Lordu da en az 30-40 tane savaş gemisi inşa etmiş, ediyordu... O gemileri süs olsun diye inşa ettirmiyor Martin. Özetle; Euron Buz mu Ateş mi videomda bahsettiğim gibi Demir Adaların Kralı, Dany’nin yanında taraf almış görünüyor. Zaten Dans 1’de deniz gücü olan Valeryonlar siyahlar kraliçesinin yanındaydı, şimdiki güçlü deniz gücü ise Euron’a ait olan Greyjoylar. Zaten ilk Dans’ta da siyahlar tarafında yer almışlardı.
Yani sonuç olarak hem Dany'nin rüyası hem de Arya'nın Yeşil Çata "Yakut Geçit" sahnesi ile yazar, bizlere 7. kitapta gerçekleşecek Stark - Targaryen çarpışmasını haber etmiş.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Kehanetler ve Rüyalar videomun tamamını dinlemek isterseniz...