Post by YeniAy_Ottoman on Jun 26, 2021 18:30:56 GMT
- Yüksekbahçe ve Casterly Kayası, Diyar’ın en zengin ve en güçlü iki hanesidir. Lannisterlar, en zengini ama Tyreller çok daha fazla ordu gücüne sahip.
- Ser Arryk ve Ser Erryk, Arthur efsanelerindeki ikiz şövalyeler olan Balon ve Balin’den esinlenildi (Bu iki isim de ikiz kardeşler olarak hem Dans 1’de iki tarafta Kral-Kraliçe Muhafızı olarak bulunuyor hem de Olenna Tyrell’in korumalarının ismi).
İki ayrı coğrafyadaki piçler evlenirse çocukların soy ismi ne olacak?
İlginç soru, çocuk çoğunlukla babanın soy ismini alacaktır.
Dunk’ın soyundan biri kitaplarda göründü mü?
Oh, belki.
- ASOIAF ile ilgili yapmak istediğim şeylerden biri de onu, diğer yüksek fantezi türlerinden çok daha “gerçekçi” yapmaktı. İlhamımın çoğunu tarihten ve tarihi kurgulardan aldım, bizzat kendim yazmadan önce Orta Çağ dönemine daldım. Ataerkillik, feodalizm, kılıç ve inanç kadar Orta Çağ’ın bir parçasıydı. Lisa Tuttle ile birlikte “Winhaven” gibi cinsiyet eşitlikçi kurgusal başka dünyalar da yazdım. ASOIAF ile tarihsel modele daha yakın olmaya karar verdim.
İlk kitapta Hodor “mahzen mezarlara” gitmeye korkuyordu, bu yüzden Bran’ı oraya götürmedi ama 2. kitapta Bran ve diğerleriyle beraber bir süre orada kaldı, korkuyor görünmüyordu. Eğer bu kadar korkuyorsa nasıl bu kadar zaman orada kalabildi?
Hodor, sadece belirli zamanlarda oradan korkuyor, öncesinde ya da sonrasında değil. (İlginç.)
- Demir Filo’da 100’den fazla gemi var, büyük lordların her biri bunlara emreder. Ancak uzun gemilerin, Stannis’in ve Joffrey’in Karasu’dan savaştığı filolardan daha küçük ve daha basit olduğunu hatırlamak önemlidir. İlki Viking tarzı uzun tekneler, ikincisi ise Venedik/Bizans gibi düşünün.
- Tad’in MEMORY, SORROW, AND THORN serisinin büyük bir hayranıyım. Aslında ondan esinlenmeden kendi eserlerimi yazacağımdan şüpheliyim. En sevdiği fantezi yazarların eserlerinden ilham aldığım başka şeyler de var.
Sansa’nın saç filesindeki mor ametisler, Cressen’in odasındaki aynı mor ametisler mi?
Yorum yok.
- Tolkien her daim öfkeyle LOTR’un bir alegori olduğunu reddetti. Evet, bazen kitapların içinde bir yazarın bile farkında olmadığı şeyler bulunur. Bu durum özellikle hikayeleri bilinç altından köpüren yazarlar için geçerlidir. Hepimizin kimliğe sahip canavarları var, bazen hikayelere kaçıyorlar, bizler daha akıllı olamadık. Bununla beraber burada böyle bir şey olduğuna da inanmıyorum, Tolkien’e inanmaya eğilimliyim, kendisi alegoriyi hor görürdü.
- Eğer Ned, Gece Bekçileri’ne katılsaydı… şu an bambaşka bir roman olurdu.
Birlikte dövüşürken Garlan ve Loras’ın iki ve üç güllü kalkan kullandıkları bilgisi ilginçti. Garlan, Acıköprü’deki turnuvaya katılmış mıydı?
Hayır, katılmadı. Garlan’ı küçük kardeşi kadar görkemli bir tazı olarak görmüyorum, bu yüzden turnuvalar onun işi değil. Loras, üç güllü kalkanı o gün kullanmaya karar vermiş olmalı.
- Hanedanlık arma kuralları, 7 Krallık’ta gerçek dünyadan olduğundan daha esnektir. Bu konularda bir yasa yok. Bu yüzden şövalyeler bireysel olarak arma seçmek ya da armaları ile oynamakta özgürler. Büyük ve Küçük Walder da bu şekilde annelerinin ve büyük annelernin aile armalarını Winterfell’de iken ikizler arması gibi, üstünde taşıyabiliyordu. Mace Tyrell’in üç oğlu da Tyrell armasını taşıyabilir ama Garlan ve Loras’ın arzu ettiğinde iki güllü ya da üç güllü arma taşıdığını görebilirsiniz. Robb’un da kalkanında gri kurt kafalı kişisel bir arması var ve şüphesiz eski Kış Krallarının bazılarının da kişisel armaları var ama ne olduğuna daha karar vermedim (Jon’un da Stark armasının renklerini tersine çevrilmiş kendi kişisel arması var). Tüm bunlar hanelerin düzensiz olduğu karanlık ve orta çağlarda hep oldu ama daha sonra her şey resmileşti.
- Sansa ile ilgili… Bu, hep ya da hiç durumu değil. Tek bir kişi Ned’in çöküşünden sorumlu tutulamaz. Sansa bir rol oynadı ama tüm suçu ona atmak haksızlık olur ama onu temize çıkarmak da haksızlık olur. Sansa, Stannis ve altın pelerinle ilgili özel planların hepsiyle ilgili bilgiye sahip değil… ama Arya ve onu, KL’den uzaklaştırmak istediğinden çok daha fazlasını biliyordu. Hangi gemiyle ne zaman yola çıkacaklarını, kaç adamın onlara eşlik edeceklerini ve komutanın kimde olacağını; Arya’nın o sabah nerede olduğunu biliyordu. Tüm bu bilgiler de Cersei’nin vaktinde hızlıca plan yapıp hareket etmesinde yardımcı oldu.
Ned’in LF ile konuşması kesinlikle bir dönüm noktasıydı ama buna dönüm noktası diyebileceğimden de emin değilim. Eğer farklı olsaydı kolayca değişebilecek başka kararlar da vardı. Ned’in Renly’nin teklifini reddetmesi, herkesin unuttuğu küçük ama önemli oyuncu Varys var; görevini yapmak yerine kendisini en yüksek fiyatı verene satmayı tercih eden Slynt var. Yani olan bitene sebep olan tek bir kötü adam yok, parça parça olayların bir araya gelmesinden doğmuş bir durum var.
Dorne kollarının bu şekilde “ürkütücü” görünmeye eğilimli olmasının bir sebebi var mı?
Şiddet içeren bir tarih. Özellikle sınırların ötesine yürüyüşlerle geçerek yaşayan dağ haneleri birbirleriyle sonsuz bir şekilde çatıştı ve işgalcilerle ilk karşılaşanlardı.
- Tyrion handikaplarını görebildiği sürece silah eğitimi aldı ama her zaman yanında kişisel bir koruyucu oldu ve iyi bir zırhla savaşa girer. Birinde yaralanır, diğerinde öldürülüyordu. En azından bir süre savaşın ortasında o kargaşa ortamında tek başına ayakta kalabilir ama bu onun yetenekli bir savaşçı olduğu manasına gelmiyor, bu özellik onun kardeşine ait.
- Hisar’a girmek için herhangi bir yaş gereksinimi, özel bir şey talep etmez (öğrencinin erkek olması dışında). Oraya giren herkesin üstat olacağı manasına da gelmiyor, Hisar zincirlerini dövmeyi bitirememiş ya da hiç başlayamamış bir sürü yaşlı çırak ve kalfa ile dolu.
- İkinci kitapta Sansa ve Tazı arasındaki ilişkinin romantik bir alt tonu olup olmadığı sorusuna “Kitapları okuyun ve kendiniz karar verin.” diye, cevap verdi.
Kitapları okudum ve bu özel sahneleri başkalarıyla da tartıştım, yarısı romantik derken diğer yarısı platonik olduğu görüşünde. Ben romantik görüşündeyim.
Katılanların her biri için çok farklı şeyler olabilir, unutmayın.
Evet ama romantik alt tonlarına dair kanıtlar gibi görünüyor. Tazı’yı daha sonra görecek miyiz?
Evet, üçüncü kitapta görünecek, aslında onun hakkında büyük bir bölümü yeni bitirdim.
Dunk gerçekten bir şövalye miydi? Westeros fiyatları nedir? Kaç gümüş geyik altın ejderha eder? Robert, tacı bugüne kadar nasıl borca sokmayı başardı?
Robert para harcama konusunda çok dikkatsiz bir cömertliğe sahipti, turnuvada verdiği ödüllere bakın. Diğer konular için yorum yok (muhtemelen kendi de bilmiyor. 😃)
- Egg, korktuğu ve nefret ettiği kardeşi Aerion’a kendini göstermek istemedi, sadece en sonunda umutsuz olduğunda bunu yaptı.
- Westeros’ta haberci kuş olarak kuzgunlar kullanılıyor çünkü onlar güvercinlerden daha akıllı, daha iyi uçar ve kendilerini yırtıcı kuşlara karşı daha iyi korur. Ayrıca mitik tarafını da seviyorum; Odin, kuzgunları “haberci” olarak kullanırdı.
LF’nin Ned’e Redwyneler ve Tyrellerin Stannis’in hakimiyeti karşısında ayaklanacağını söylediğinde, doğru mu söylüyordu?
Yorum yok.
Büyük bir hanenin başka bir büyük hanenin üyelerini tutukama ve yargılama hakkı var mı? Yani tüm şartlar ve kanıtlar vs. düşünüldüğünde Cat’in Tyrion’u tutuklamasının yasal bir dayanağı var mı?
Bu biraz şansa kalmış. Bir lord, kendi adaletini kendi topraklarından yönetir. Cat, Tyrion’u kuzeyde ele geçirseydi daha güçlü bir iddiası olurdu. Kendi dünyamızda bile güçlü ve zengin kişileri, tüm kanıtlara rağmen, ele geçirip yargılamaya kalkmanın kendi içinde tehlikeleri vardır… ve Westeros lordları, söz konusu “onurları” olduğunda çok daha asabilerdir.