|
Post by YeniAy_Ottoman on Aug 21, 2022 15:30:54 GMT
Selamlar!
O gün geldi çattı ve Amerikan saati ile 21'de HBO Max'de ilk bölüm yayımlanacak (sızdı bile). Burada ilk bölümü izleyenler yorum yapabilir. Spoiler içereceği için izlememiş olanlar devam etmesin.
|
|
|
Post by YeniAy_Ottoman on Aug 22, 2022 19:15:10 GMT
Genel olarak kaba bir yorum yapacağım.
GoT'un efsanevi açılış müziği gibi bir açılış yoktu (2. bölümde olacakmış) ama bence LOTR gibi arka planda güzel bir kısa anlatımla durumu özetleyerek, kitapları okumamışlar için yeteri kadar açıklamaları ve arkasından uçuş sahnesinin gelmesi güzel ve etkileyici idi ki ejderhayı o tanıdık müzikle görünce duygusallaştım(meğer ne kadar kalbimde yer etmiş, belki de GoT'a olan öfkemin büyüklüğü sevgimin büyüklüğünden geliyordur).
Müziklere çok odaklanamadım, bu sebeple aklımda kalıcı pek bir şey yoktu, sonda çalan Vaat Edilmiş Prens müziği aklımda kaldı ki evvelden duyduğum için olabilir. Kostüm ve ejderha tasarım vb. şeyler çok iyi, kaliteli ve para harcanmış, belli. Yedi Krallığın altın çağını yansıtmak istediklerini söylemişlerdi, başarmışlar. Kızıl Kale bile daha hayat dolu, daha kalabalık ve daha fazlasıydı...
Açılıştan tutun tüm bölüm boyunca kesinlikle hem GoT değil gibi hem de GoT gibi hissettirdi. İzlerken yabancılık hissetmedim, farklı bir evren bu, demedim. Siyah Velaryon fikri, alıştığım için muhtemelen, gözüme batmadı izlerken(gerçi tarihin arka taraflarında kanımca çok sakat noktalar yaratıyor ama videoda daha ayrıntıya girerim inşallah). Valyrialıların olmayan menekşe gözlerini aramaktan veya Kral Viserys'in beyaz sakalının altında yatan siyah sakallarını da görmezden gelmeyi becerdik izlerken (dediğim gibi evvelden alıştığım için sanırım). Her zaman ki gibi +18 sahneler mevcut ve bunların GoT dizisi için bir çeşit imza haline gelmiş olduğunun da farkındayım ama Daemon ve Bit Çukuru sahneleri, hatırladığım GoT'dan bile daha fazla şiddetli geldi gözüme. Sonuç olarak tüm saç, siyah valyria ve +18 gibi şeyler hala benim için dizinin eksi yönleri. İleride sövecek noktaya mı gelirim yoksa tam sınırda mı tutarlar, bilmiyorum. Yaşamadan bilemeyeceğim.
Büyük Konsey sırasında Daemon'ın yokluğu, kanımca dikkat çekici, varis adaylarından olmasa bile ağabeyinin varisliğini destekleyen biriydi çünkü o da onun varisi oluyordu (erkek çocuk doğurana kadar). Aemma ablamız hamileydi, Rae'ye galiba... normalda konseyde 4 yaşlarında olması lazım ama fragman eleştirilerimde zamanla oynadıklarından bahsetmiştim, bu sebeple 101 yılında doğmuş gibi göstermişler galiba? Konseyde olmadığına göre(olması da gerekmez gerçi, Daemon da yok ama olsun) anne karnındaki o olsa gerek. Haliyle ilk bölümde gördüğümüzde 9-10 yaşlarında mı oluyor? Pek 9 yaşında gibi görünmüyor. Öyle de konuşmuyor. Bu kısım kafamı karıştırdı. Gerçi kral dizide o an ölüp, hemen tahta Viserys geçmedi; onun 9. yılında gördük kendisini... bu açıdan tamam, zaman ile ilgili bir sıkıntı yok gibi.
Rae ve Alicent arkadaşlığı, kitaplarda var diyemem ama sanırım sonraki düşmanlıklarına ironi katması için eklemişler, hoş bir değişiklik. Onları kale içindeki Büvet Ağacının yanında gördük ama bu temelde kitaplara ters bir bilgi (hatta GoT'a bile ters denebilir) çünkü şehirde de kalede de bu ağaçtan yok. Yine de kuzey ve Starklara gönderme yapmak istediklerini tahmin ediyorum, bu açıdan hoş bir ekleme olabilir. Zaten bölüm boyunca ara ara göndermeler gördük GoT'a. Hançer bile başlı başına bir gönderme, kitaplarda önem arz etmeyen, tarihi pek olmayan bir hançerdi ama dizide çok büyüttüler önemini.
Daemon ve Otto arasındaki düşmanlık/çekişme noktasını iyi kuruyorlar. İkisi de bence çok hırslı ve tehlikeliler, birbirlerini bu yüzden anlıyor ve tehdit görüyorlar. Otto, kızını kralın odasına göndererek resmen Westeros'un yılın kavat babası ödülünü almaya hak kazandı; kız, duygusal olarak beklentiler vs. karşısında çok eziliyor, psikolojik olarak tırnak yemesi, kanatması vs. aşırı stres vs. belirtisi. Kitap için yorum yapamam ama dizide Alicent'i gelecekteki Alicent yapan, Otto'nun kendisi görünüyor. Beyaz Solucan'ı şimdilik pek sevemedim, yine de son kararımı vermedim, fazla sahnesi yoktu neticede ama elektrik alamadım gibi.
Bölümün vurucu iki kısmı vardı; ilki Aemma'nın doğum sahnesi. Kızıl Düğün ile bir tutmuşlardı(duygusallık anlamında), haklılarmış. Kitapları okumayanlar için belki daha üzücü bir sahne olmuş olabilir ama kadının ve bebeğin kaderini bildiğimiz için aşırı bir etki yaratmadı ama sanmayın ki kitaplarda da böyle bir şekilde öldü; hayır, normal gerçekleşti ölüm. Yine de bu da hoş bir ekleme olmuş, o dönem kadınların konumunu/onlardan beklenen noktalar kısmını abartmadan anlatıp/göstermişler. Kraliçemizi sevdik, asil ve güzeldi; ölmesine üzüldük. Oyuncuyu tebrik ederiz, performansı iyiydi. İkinci vurucu kısım ise "kehanet" idi... Çoğu kişi dizi göndermesi olduğunu düşünüyor, özellikle de hançere odaklanma sahnesinden sonra ama unutmayın ki tahtta Cersei oturuyordu; Prens/AA adaylarımız ise sağda solda dolanıp, sonunda kuzeyde savaş verdiler ve o hançerle Arya, NK'yi öldürdü (ki bu karakter kitaplarda yok, dizi uydurması). Kurtarıcı kehaneti(2. bölümde bahsediliyor sanırım) de boş çıktı idi zaten. Bu GRRM'den geldiği için doğrudan, kitaplara gönderme yapıldığını söylemek mümkün. Kanımca Jon'un AA/Prens olduğuna gönderme oldu(yahut asıl kurtarıcı deyin hatta doğrudan Buz ve Ateşin Şarkısı diyelim ismine). Yani Jon kral veya beklenen kurtarıcı olmayacak ise neden Rhaegar'ın oğlu? sorusunu sormamız gerekir, değil mi? Neyse kitap meselesine girmeyelim ama "bana söz vermelisin, söz ver Rae... söz ver" eklemesi de bize ister istemez Lyanna'nın Ned'e söz ver, sahnesi akıllara geliyor. Bunu da işaret görüyorum. Kış dendiğinde de Rickon (evet Rickard dememişler, öyleymiş gibi algıladıydım ve öyle yazıyordu neyse) Stark'ı göstermeleri de ayrı bir hoş ayrıntı.
Sonuca gelirsek ilk izlenimim olumlu ve beğendim gerçekten. Kitaba da şimdilik imkan ölçüsünde sadık kalmışlar (zaten roman gibi olmadığı için çok boşluk var, haliyle manevra alanları geniş).
|
|
|
Post by yahuda on Aug 23, 2022 11:27:16 GMT
Tam bir pilot bölüm olmuş. Bu bölümle evrenin bir ön gösterimini yaptılar. Gerek kamera açıları olsun gerek kimi diyaloglar olsun doğrudan GOT'a gönderme yapmışlar. Kitabı okumayan biri olarak karekterlerin kafamda iyi oturduğunu söyleyebilirim. İlk sahne geçsin de introyu görelim dedim ama göremedik, kısmetse haftaya görürüz. Konsey ortamının ve turnuva alanının gergin olması gayet yerinde. Turnuva ayrıca aşırı şiddet içeriyordu. Bunun dışında müstehcen sahnelere yorumum şu olabilir Daemon'ı tanıtmak için çekmiş olabilirler. Eğer böyle sahnelere devam ederlerse bölümlerin bütünlüğüne zarar verecektir. İlk bölüm diye affediyorum. Kıyafetlerdeki armalar falan çok işe yarıyor hepsini ezbere bilemeyiz sonuçta kim kimin nesi. Birde bu kıvırcık saçlılar mevzusu var onlar da akraba heralde o kısmı tam çözemedim. Kapanış sahnesini beğenmedim çünkü kimse durup aa kuzeyden tehdit geliyor muhabbetlerine girmeyecek. GOT'da bile kaç sezon sonra uyandılar. Orda eski hayranlara selam çaktılar ama böyle şeylerden dram kasmamalıydılar. Yabancı olmadığımız bir evrene ve ısınamam diye korktuğum oyuncu kadrosuna da çok yakın hissettim. Benim yorumlarım bunlar. Güzel işe benzeyecek.
|
|
|
Post by A Man Without Honor on Aug 30, 2022 21:57:10 GMT
Selamlar!
O gün geldi çattı ve Amerikan saati ile 21'de HBO Max'de ilk bölüm yayımlanacak (sızdı bile). Burada ilk bölümü izleyenler yorum yapabilir. Spoiler içereceği için izlememiş olanlar devam etmesin. Biraz geç oldu ama bölümü yeni izledim, Sıcağı sıcağına yorum yapayım. Gerçi YeniAy_Ottoman YouTube kanalında 52 dakikalık inceleme yapmışsın, onu henüz izlemedim. Kesin burada ne yazacak olsam, orada çoktan söylemişsindir. Bundan mütevellit uzun yazmayacağım. Dizinin genel külliyatla bağlantısı üzerinde yazılıp, çizilmiş. Ben dizi olarak bakacak olursam şahsen beğendim. Prodüksiyon kalitesi vs gibi konularda potansiyel bilindiği için HBO keseyi ciddi manada açmış. Mesela turnuvayı GoT'un ilk sezonunda ki el turnuvası hatırıma gelerek seyrettim. Ciddi manada fark var. Orta Çağda sosyal statü belirten işlemeli miğferler gibi zırh parçaları HoD'da ciddi manada gözle görülür hale gelmiş. Hazır turnuvadan bahis açmış iken,Aemma'nın 'kadınların savaş alanı doğum yataklarıdır' sözü üzerine, Daemon ve Cole mücadelesinin ve doğum (gerçi doğum denmez ona ) sahnesinin paralel şekilde gösterilmiş olması gerçekten güzel ayrıntıydı. Daemon'un dövüş hırsı ve Viserys'in erkek varis hırsı da iki mücadelenin en büyük ortak yanlarından biriydi (Targaryen işte anam ne beklersin ). Viserys'in rüyası birden fazla anlam çıkartılmasına müsait ama bunların hepsine ek olarak doğrudan ölü doğan oğlunu işaret ettiği şeklinde de bir yorum okudum internette.Taçla doğduğunu görmesi ve aemma'nın bunu doğumun zor olacağı şeklinde yorumlaması cidden çocuk taçla doğarcasına sert bir şekilde anne karnından çıkmaya çalışıyor. Viserys rüyasında kılıç kalkan sesleri duyuyor evet bunu da karısının karnını bıçakla yardırmak suretiyle doğumu bizzat 'savaş alanına' çevirmesiyle kendisi gerçekleştiriyor, tıpkı Cersei'nin valonqar kehanetini duyduktan sonra Tyrion'a her türlü kötülüğü yaparak kehanetin gerçekleşmesi için elinden geleni yapması gibi. Çanlar çaldığını duyuyor evet çanlar çaldı ama doğum için değil cenaze için çaldı. Kısacası bu rüyanın hem uzak gelecek hem de doğum için kullanılmış olması tam Martinlik bir iş zaten Martin ciddi manada diziyle uğraşıyor gibi gözüküyor (yine kitap yazmak yerine diziyle felan uğraşıyor karaktersiz, muhteris ) Doğum sahnesinin vuruculuğu; hem direkt sahnenin kendisinden, hem de arka planının gerek sözlerle gerek paralel sahnelerle iyi bir şekilde doldurulmasıyla epey yükselmiş. Ayrıca eskiden doğumların ne kadar zor olduğunu tekrar hatırlattı bana gerçi hala zor ama en azından ölümler çok ciddi oranda azaldı tıp sağolsun. Bu tip kaliteli ve düşünülmüş sahneler beni dizi için umutlandırdı. Tabii Got'da olduğu gibi temponun yavaşlayacağı anlar ve bölümler olacaktır ama Martin'in etkisi (gerçi bunu yazınca hoşuma gitmiyor ama aasdasd) ve yapımcıların önünde GoT gibi bir ibret-i alem olması hasebiyle iyi bir yapım izleyeceğiz gibi duruyor Dipnot: ilk bölüm'de 'dracarys' dedirtirler diye konuşmuştuk onu tutturduk (gerçi çok belliydi ama )
|
|
|
Post by YeniAy_Ottoman on Sept 10, 2022 18:56:39 GMT
Dracarys meselesini söylemişlerdi, diye biliyorum. Yani pek sallama üstünden konuşmadık. Bu arada özür dilerim, bilgisayar malum. Bugün elime geçti, giremedim bu süre zarfında. Bizimkilerin bilgisayarını kullandım ama mülteci gibi hissettim, orada hesap açmak istemedim açıkçası.
|
|