Post by YeniAy_Ottoman on Nov 11, 2022 12:11:32 GMT
Selamlar,
Martin, romanı yazmaya başladığında ilk 170 sayfası hazırken editörüne bir mektup ile taslağı ve karakterleri anlattı. Bu da yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Bu taslağı doğrudan yorumsuz paylaşıyorum.
Mektuptaki taslağın yorumu/incelemesi için BURAYA tıklayın lütfen.
İngiltere kitabevi zinciri Waterstones ve HarperCollins yayınevi Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk taslağını içeren bir mektubun fotoğraflarını yayımladılar. George R.R. Martin tarafından temsilcisi Ralph Vicinanza‘ya gönderilen mektup Ekim 1993 tarihli.
* Özgün metinde de yanlış yazılmıştır.
NOT: İngilizce metin için buraya tıkayabilirsiniz.
(Türkçesinin alındığı site.)
Martin, romanı yazmaya başladığında ilk 170 sayfası hazırken editörüne bir mektup ile taslağı ve karakterleri anlattı. Bu da yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Bu taslağı doğrudan yorumsuz paylaşıyorum.
Mektuptaki taslağın yorumu/incelemesi için BURAYA tıklayın lütfen.
İngiltere kitabevi zinciri Waterstones ve HarperCollins yayınevi Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk taslağını içeren bir mektubun fotoğraflarını yayımladılar. George R.R. Martin tarafından temsilcisi Ralph Vicinanza‘ya gönderilen mektup Ekim 1993 tarihli.
Sevgili Ralph,
İşte sana söz verdiğim high fantasy romanın, ben ona Taht Oyunları diyorum, ilk on üç bölümü (170 sayfa). Tamamlandığı zaman ana başlığı Buz ve Ateş’in Şarkısı olan epik bir üçlemenin ilk cildi olacak.
Bildiğin gibi romanlarımın ana hatlarını belirlemem. Eğer kitabın gidişatını tam olarak bilirsem onu yazmaya olan ilgimi tamamen yitirdiğimi fark ettim. Bununla birlikte, anlattığım hikâyenin genel yapısına ve ana karakterlerin çoğunun nihai kaderine dair genel olarak bazı güçlü fikirlerim var.
Kabaca söylemek gerekirse, ekteki bölümlerde, ortaya çıkacak üç ana çatışma var. Bunlar üçlemenin, birbirine karmaşık ancak (umarım) heyecan verici zengin bir dokuyla geçen temel anlatı örgülerini oluşturacak. Bu bileşenlerin her biri benim hayali dünyam olan Yedi Krallığın barışına ve başkarakterlerin hayatlarına yönelik büyük bir tehdit olacak.
İlk tehdit, büyük Lannister ve Stark hanedanlarının arasındaki düşnamlıktan* ortaya çıkar. Bu düşmanlık bir entrika, karşı entrika, hırs, cinayet ve intikam çemberi içinde kendini gösterir. Nihai ödül Yedi Krallık’ın demir tahtıdır. Bu, üçlemenin ilk cildi olan Taht Oyunları’nın omurgasını oluşturacak.
Lannister aslanı ile Starkların ulu kurdu birbirlerine hırlayıp pençe atarken, diğer yandan ikinci ve daha büyük bir tehdit dar denizin öbür yanında şekillenmeye başlar. At efendileri Dothraklar barbar aşiretlerini toplar ve ejderha lordları Targaryenların sonuncusu olan hiddetli ve güzel Daenerys Fırtınadadoğan’ın liderliğinde büyük Yedi Krallık işgaline hazırlanırlar. Dothrak işgali, ikinci kitap Ejderhaların Dansı’nın merkez hikâyesi olacak.
Bunların yanında en büyük tehlike kuzeyden gelir: Sur’un ötesindeki buz çölünden. Efsanelerdeki yarı unutulmuş şeytanların, insan olmayan Ötekiler’in; ölmüşler ve hiç doğmamışlardan oluşan soğuk orduları topladıkları, bizim “yaşam” dediğimiz her şeyi söndürmek için kış rüzgârlarının üzerine atlayıp geldikleri yerden. Yedi Krallık ile sonsuz gecenin arasında duran tek şey Sur ve Gece Nöbetçileri denilen siyahlara bürünmüş bir avuç adamdır. Onların hikâyesi üçüncü kitabım The Winds of Winter’ın kalbini oluşturacak. Son savaş ayrıca ilk iki kitaptan kalan karakterleri ve anlatı örgülerini bir araya getirecek ve hepsi devasa bir doruk noktasında çözüme kavuşacak.
Mevcut on üç bölüm, anlatım stratejime dair sana bir fikir verecektir. Her üç kitap da benim geniş ve birbirinden farklı oyunculardan oluşmuş kadromun içinde ara geçişler yapan bakış açılarıyla bezeli karmaşık bir mozaik ortaya koyacak. Kadro hep aynı kalmayacak. Eski karakterler ölecek ve yenileri tanıtılacak. Ölümlerin bazıları, bakış açılarını kullandığım sempatik karakterlerin başına gelecek. Okuyucunun; hiç kimsenin, hiçbir zaman tamamıyla güvende olmadığını hissetmesini istiyorum, kahraman olacakları belli olan karakterlerin bile. Herhangi bir karakterin herhangi bir anda ölebileceğini bildiğiniz zaman gerilim sürekli tırmanışta kalır.
GRRM Sayfa 2
Beş ana karakter üç kitap boyunca hayatta kalacak, bununla birlikte çocukluktan yetişkinliğe giden yolda hem dünyayı hem kendilerini değiştirecekler. Bir bakıma benim üçlemem, üç erkek iki kadından oluşan bu beş karakterin hayat hikâyesini anlatan bir nesil destanı olacak. Bu beş anahtar oyuncu Tyrion Lannister, Daenerys Targaryen ve Kışyarı’nın üç çocuğu Arya, Bran ve piç Jon Kar. Hepsi sana gönderdiğim bölümlerde uzun uzadıya tanıtıldı.
Bu (umarım) oldukça büyük bir destan olacak. Hacmiyle, içerdiği hareketlilikle ve uzunluğuyla tam bir destan. Üç cildi de büyük kitaplar olarak düşünüyorum, elyazmaları yaklaşık 700 ile 800 sayfa arasında olacak. Bu yüzden sana gönderdiğim bölümlerde olaylar henüz sadece gelişme aşamasında.
İlk cilt Taht Oyunları’nda öykünün nasıl gelişeceğine dair oldukça net bir fikrim var. Zavallı Starklar için işler yoluna girmeden önce çok kötü ilerleyecek, korkarım. Lord Eddard Stark ve karısı Catelyn Tully kötü kaderlerinin mahkûmu olacaklar ve düşmanlarının ellerinde mahvolacaklar. Ned, arkadaşı Jon Arryn’in başına ne geldiğini bulacak, ancak edindiği bilgiye göre harekete geçemeden Kral Robert’ın başına talihsiz bir kaza gelecek ve taht onun suratsız ve acımasız oğlu, halen önemsiz bir karakter olan Joffrey’e geçecek. Joffrey anlayış göstermeyecek ve Ned ihanetle suçlanacak ama yakalanmadan önce eşine ve kızı Arya’ya kaçıp Kışyarı’na dönmeleri için yardım edecek.
Birbiriyle çarpışan bu aileler, kendi içlerinde sadakati şüpheli kişilere sahip olduklarını öğrenecekler. Joffrey Baratheon ile evlenen Sansa Stark bir oğlan çocuğuna gebe kalacak, tahtın varisi. Sıkıntılar baş gösterdiğinde ailesi yerine kocasının ve çocuğunun tarafını seçecek, bu seçim onu acı bir pişmanlığa sürükleyecek. Bu arada, Tyrion Lannister ailesine olan inancını gitgide yitirirken Sansa ve onun kız kardeşi Arya ile arkadaş olacak.
Genç Bran garip bir kehanet rüyasının ardından komadan çıkacak ve bir daha yürüyemeyeceğinin farkına varacak. Başlarda bacaklarına şifa bulmak umuduyla, ama sonra sevdiği için büyüye yönelecek. Babası Eddard Stark idam edildiğinde, Bran tüm ailenin üzerine gelen felaketi nasıl şekilleneceğini görecek; ama söylediği hiçbir şey, ağabeyi Robb’un sancakları isyana çağırmasına engel olamayacak. Bütün kuzey savaşla kızışacak. Robb birçok görkemli zafer kazanacak ve savaş meydanında Joffrey Baratheon’ı sakat bırakacak; ama sonunda Jaime ve Tyrion Lannister ve müttefiklerine karşı duramayacak. Robb Stark savaşta ölecek ve Tyrion Lannister Kışyarı’nı kuşatıp yakacak.
Piç, Jon Kar uzak kuzeyde kalacak. Gözüpek bir muhafız olarak olgunlaşacak ve sonunda Gece Nöbetçileri’nin kumandanı olarak amcasının yolunu izleyecek. Kışyarı yanarken Catelyn Stark, oğlu Bran ve kızı Arya ile kuzeye kaçmak zorunda kalacak. Lannister atlıları tarafından kovalanırken Sur’a sığınacaklar; lakin Gece Nöbetçileri karalara bürünürken ailelerinden vazgeçtiklerinden Jon ve Benjen onlara yardım edemeyecek, Jon ıstırap içinde kalacak. Bu, Jon ve Bran arasında acı bir soğukluğa yol açacak. Arya daha affedici olacak, ta ki korku içinde Jon’a âşık olduğunu anlayana kadar; sadece üvey kardeşi değil bekâret yemini etmiş bir Gece Nöbetçisi olan Jon’a. Jon ve Arya’nın bu tutkuları üçleme boyunca onlara çile çektirecek; ta ki son kitapta Jon’un gerçek ailesine dair sır ortaya çıkana dek.
GRRM Sayfa 3
Gece Nöbetçileri tarafından yüzüstü bırakılan Catelyn ve çocukları güvende olacaklarına dair tek umudun kuzeyin ötesinde, Sur’un ardında yattığını fark edecekler ama Sur’un-ötesindeki-kral Mance Rayder’ın eline düşecekler ve yabanılların kampına saldıran insan olmayan Ötekiler’i kısa bir an görmenin dehşetini yaşayacaklar. Bran’in büyüsü, Arya’nın İğne adlı kılıcı ve ulu kurtların vahşiliği sayesinde hayatta kalacaklar ama anneleri Catelyn Ötekiler’in ellerinde ölecek.
Dar denizin ötesinde Daenerys Targaryen yeni kocası Dothrak Khal Drogo’nun, ağabeyini hayal kırıklığına uğratarak Yedi Krallık’ı işgal etmekle pek ilgilenmediğini keşfedecek. Viserys nezaket ve bilgeliğin ötesine geçerek taleplerinde ısrarcı olduğunda Khal Drogo nihayet öfkelenecek ve kontrolden çıkarak onu öldürecek, böylece Targaryen tahtının talibini ortadan kaldırıp Daenerys’i soyunun son temsilcisi olarak bırakacak. Danerys* uygun zamanı kollayacak ama unutmayacak. Doğru an geldiğinde kardeşinin öcünü almak için kocasını öldürecek ve güvenilir bir arkadaşı ile Vaes Dothrak’ın ötesindeki vahşi topraklara kaçacak. Orada Dothrak kansüvarileri tarafından avlanırken hayatının [okunmuyor] ve saklanmış ejderha yumurtalarına rastlayacak. Yavru bir ejderhanın doğumu Daenerys’e Dothrakları kendi arzusu yönünde yönetme gücü verecek. Sonra Yedi Krallık’ı işgal etmek için plan yapmaya başlayacak.
Tyrion Lannister yolculuğa, entrika çevirmeye ve taht oyunları oynamaya devam edecek ve sonunda yeğeni Joffrey’nin vahşetinden iğrenerek o çocuk kralı indirecek. Jaime Lannister veraset sırasında önünde olan herkesi öldürüp suçu kardeşi Tyrion’a atarak Yedi Krallık tahtında Joffrey’in halefi olacak. Sürülen Tyrion taraf değiştirecek ve kardeşini devirmek için hayatta kalan Starklarla ortak bir amaçta buluşacak. Bu sırada Arya Stark’a umutsuzca âşık olacak. Onun tutkusu, ne yazıktır ki, karşılıksız kalacak ama yoğunluğunu yitirmeyecek ve bu, Tyrion ve Jon Snow arasında ölümcül bir rekabete yol açacak.
[Bu kısmın üzeri siyah şeritler ile kapalı]
Fakat bu ikinci kitapta olacak…
Umarım tüm bu yazdıklarım hakkında benim kadar heyecanlı editörler bulursun. Hikâyenin nasıl devam ettiğini bilmek isteyen herkesle bu mektubu paylaşmaktan çekinme.
En iyi dileklerimle,
George R. R. Martin
İşte sana söz verdiğim high fantasy romanın, ben ona Taht Oyunları diyorum, ilk on üç bölümü (170 sayfa). Tamamlandığı zaman ana başlığı Buz ve Ateş’in Şarkısı olan epik bir üçlemenin ilk cildi olacak.
Bildiğin gibi romanlarımın ana hatlarını belirlemem. Eğer kitabın gidişatını tam olarak bilirsem onu yazmaya olan ilgimi tamamen yitirdiğimi fark ettim. Bununla birlikte, anlattığım hikâyenin genel yapısına ve ana karakterlerin çoğunun nihai kaderine dair genel olarak bazı güçlü fikirlerim var.
Kabaca söylemek gerekirse, ekteki bölümlerde, ortaya çıkacak üç ana çatışma var. Bunlar üçlemenin, birbirine karmaşık ancak (umarım) heyecan verici zengin bir dokuyla geçen temel anlatı örgülerini oluşturacak. Bu bileşenlerin her biri benim hayali dünyam olan Yedi Krallığın barışına ve başkarakterlerin hayatlarına yönelik büyük bir tehdit olacak.
İlk tehdit, büyük Lannister ve Stark hanedanlarının arasındaki düşnamlıktan* ortaya çıkar. Bu düşmanlık bir entrika, karşı entrika, hırs, cinayet ve intikam çemberi içinde kendini gösterir. Nihai ödül Yedi Krallık’ın demir tahtıdır. Bu, üçlemenin ilk cildi olan Taht Oyunları’nın omurgasını oluşturacak.
Lannister aslanı ile Starkların ulu kurdu birbirlerine hırlayıp pençe atarken, diğer yandan ikinci ve daha büyük bir tehdit dar denizin öbür yanında şekillenmeye başlar. At efendileri Dothraklar barbar aşiretlerini toplar ve ejderha lordları Targaryenların sonuncusu olan hiddetli ve güzel Daenerys Fırtınadadoğan’ın liderliğinde büyük Yedi Krallık işgaline hazırlanırlar. Dothrak işgali, ikinci kitap Ejderhaların Dansı’nın merkez hikâyesi olacak.
Bunların yanında en büyük tehlike kuzeyden gelir: Sur’un ötesindeki buz çölünden. Efsanelerdeki yarı unutulmuş şeytanların, insan olmayan Ötekiler’in; ölmüşler ve hiç doğmamışlardan oluşan soğuk orduları topladıkları, bizim “yaşam” dediğimiz her şeyi söndürmek için kış rüzgârlarının üzerine atlayıp geldikleri yerden. Yedi Krallık ile sonsuz gecenin arasında duran tek şey Sur ve Gece Nöbetçileri denilen siyahlara bürünmüş bir avuç adamdır. Onların hikâyesi üçüncü kitabım The Winds of Winter’ın kalbini oluşturacak. Son savaş ayrıca ilk iki kitaptan kalan karakterleri ve anlatı örgülerini bir araya getirecek ve hepsi devasa bir doruk noktasında çözüme kavuşacak.
Mevcut on üç bölüm, anlatım stratejime dair sana bir fikir verecektir. Her üç kitap da benim geniş ve birbirinden farklı oyunculardan oluşmuş kadromun içinde ara geçişler yapan bakış açılarıyla bezeli karmaşık bir mozaik ortaya koyacak. Kadro hep aynı kalmayacak. Eski karakterler ölecek ve yenileri tanıtılacak. Ölümlerin bazıları, bakış açılarını kullandığım sempatik karakterlerin başına gelecek. Okuyucunun; hiç kimsenin, hiçbir zaman tamamıyla güvende olmadığını hissetmesini istiyorum, kahraman olacakları belli olan karakterlerin bile. Herhangi bir karakterin herhangi bir anda ölebileceğini bildiğiniz zaman gerilim sürekli tırmanışta kalır.
GRRM Sayfa 2
Beş ana karakter üç kitap boyunca hayatta kalacak, bununla birlikte çocukluktan yetişkinliğe giden yolda hem dünyayı hem kendilerini değiştirecekler. Bir bakıma benim üçlemem, üç erkek iki kadından oluşan bu beş karakterin hayat hikâyesini anlatan bir nesil destanı olacak. Bu beş anahtar oyuncu Tyrion Lannister, Daenerys Targaryen ve Kışyarı’nın üç çocuğu Arya, Bran ve piç Jon Kar. Hepsi sana gönderdiğim bölümlerde uzun uzadıya tanıtıldı.
Bu (umarım) oldukça büyük bir destan olacak. Hacmiyle, içerdiği hareketlilikle ve uzunluğuyla tam bir destan. Üç cildi de büyük kitaplar olarak düşünüyorum, elyazmaları yaklaşık 700 ile 800 sayfa arasında olacak. Bu yüzden sana gönderdiğim bölümlerde olaylar henüz sadece gelişme aşamasında.
İlk cilt Taht Oyunları’nda öykünün nasıl gelişeceğine dair oldukça net bir fikrim var. Zavallı Starklar için işler yoluna girmeden önce çok kötü ilerleyecek, korkarım. Lord Eddard Stark ve karısı Catelyn Tully kötü kaderlerinin mahkûmu olacaklar ve düşmanlarının ellerinde mahvolacaklar. Ned, arkadaşı Jon Arryn’in başına ne geldiğini bulacak, ancak edindiği bilgiye göre harekete geçemeden Kral Robert’ın başına talihsiz bir kaza gelecek ve taht onun suratsız ve acımasız oğlu, halen önemsiz bir karakter olan Joffrey’e geçecek. Joffrey anlayış göstermeyecek ve Ned ihanetle suçlanacak ama yakalanmadan önce eşine ve kızı Arya’ya kaçıp Kışyarı’na dönmeleri için yardım edecek.
Birbiriyle çarpışan bu aileler, kendi içlerinde sadakati şüpheli kişilere sahip olduklarını öğrenecekler. Joffrey Baratheon ile evlenen Sansa Stark bir oğlan çocuğuna gebe kalacak, tahtın varisi. Sıkıntılar baş gösterdiğinde ailesi yerine kocasının ve çocuğunun tarafını seçecek, bu seçim onu acı bir pişmanlığa sürükleyecek. Bu arada, Tyrion Lannister ailesine olan inancını gitgide yitirirken Sansa ve onun kız kardeşi Arya ile arkadaş olacak.
Genç Bran garip bir kehanet rüyasının ardından komadan çıkacak ve bir daha yürüyemeyeceğinin farkına varacak. Başlarda bacaklarına şifa bulmak umuduyla, ama sonra sevdiği için büyüye yönelecek. Babası Eddard Stark idam edildiğinde, Bran tüm ailenin üzerine gelen felaketi nasıl şekilleneceğini görecek; ama söylediği hiçbir şey, ağabeyi Robb’un sancakları isyana çağırmasına engel olamayacak. Bütün kuzey savaşla kızışacak. Robb birçok görkemli zafer kazanacak ve savaş meydanında Joffrey Baratheon’ı sakat bırakacak; ama sonunda Jaime ve Tyrion Lannister ve müttefiklerine karşı duramayacak. Robb Stark savaşta ölecek ve Tyrion Lannister Kışyarı’nı kuşatıp yakacak.
Piç, Jon Kar uzak kuzeyde kalacak. Gözüpek bir muhafız olarak olgunlaşacak ve sonunda Gece Nöbetçileri’nin kumandanı olarak amcasının yolunu izleyecek. Kışyarı yanarken Catelyn Stark, oğlu Bran ve kızı Arya ile kuzeye kaçmak zorunda kalacak. Lannister atlıları tarafından kovalanırken Sur’a sığınacaklar; lakin Gece Nöbetçileri karalara bürünürken ailelerinden vazgeçtiklerinden Jon ve Benjen onlara yardım edemeyecek, Jon ıstırap içinde kalacak. Bu, Jon ve Bran arasında acı bir soğukluğa yol açacak. Arya daha affedici olacak, ta ki korku içinde Jon’a âşık olduğunu anlayana kadar; sadece üvey kardeşi değil bekâret yemini etmiş bir Gece Nöbetçisi olan Jon’a. Jon ve Arya’nın bu tutkuları üçleme boyunca onlara çile çektirecek; ta ki son kitapta Jon’un gerçek ailesine dair sır ortaya çıkana dek.
GRRM Sayfa 3
Gece Nöbetçileri tarafından yüzüstü bırakılan Catelyn ve çocukları güvende olacaklarına dair tek umudun kuzeyin ötesinde, Sur’un ardında yattığını fark edecekler ama Sur’un-ötesindeki-kral Mance Rayder’ın eline düşecekler ve yabanılların kampına saldıran insan olmayan Ötekiler’i kısa bir an görmenin dehşetini yaşayacaklar. Bran’in büyüsü, Arya’nın İğne adlı kılıcı ve ulu kurtların vahşiliği sayesinde hayatta kalacaklar ama anneleri Catelyn Ötekiler’in ellerinde ölecek.
Dar denizin ötesinde Daenerys Targaryen yeni kocası Dothrak Khal Drogo’nun, ağabeyini hayal kırıklığına uğratarak Yedi Krallık’ı işgal etmekle pek ilgilenmediğini keşfedecek. Viserys nezaket ve bilgeliğin ötesine geçerek taleplerinde ısrarcı olduğunda Khal Drogo nihayet öfkelenecek ve kontrolden çıkarak onu öldürecek, böylece Targaryen tahtının talibini ortadan kaldırıp Daenerys’i soyunun son temsilcisi olarak bırakacak. Danerys* uygun zamanı kollayacak ama unutmayacak. Doğru an geldiğinde kardeşinin öcünü almak için kocasını öldürecek ve güvenilir bir arkadaşı ile Vaes Dothrak’ın ötesindeki vahşi topraklara kaçacak. Orada Dothrak kansüvarileri tarafından avlanırken hayatının [okunmuyor] ve saklanmış ejderha yumurtalarına rastlayacak. Yavru bir ejderhanın doğumu Daenerys’e Dothrakları kendi arzusu yönünde yönetme gücü verecek. Sonra Yedi Krallık’ı işgal etmek için plan yapmaya başlayacak.
Tyrion Lannister yolculuğa, entrika çevirmeye ve taht oyunları oynamaya devam edecek ve sonunda yeğeni Joffrey’nin vahşetinden iğrenerek o çocuk kralı indirecek. Jaime Lannister veraset sırasında önünde olan herkesi öldürüp suçu kardeşi Tyrion’a atarak Yedi Krallık tahtında Joffrey’in halefi olacak. Sürülen Tyrion taraf değiştirecek ve kardeşini devirmek için hayatta kalan Starklarla ortak bir amaçta buluşacak. Bu sırada Arya Stark’a umutsuzca âşık olacak. Onun tutkusu, ne yazıktır ki, karşılıksız kalacak ama yoğunluğunu yitirmeyecek ve bu, Tyrion ve Jon Snow arasında ölümcül bir rekabete yol açacak.
[Bu kısmın üzeri siyah şeritler ile kapalı]
Fakat bu ikinci kitapta olacak…
Umarım tüm bu yazdıklarım hakkında benim kadar heyecanlı editörler bulursun. Hikâyenin nasıl devam ettiğini bilmek isteyen herkesle bu mektubu paylaşmaktan çekinme.
En iyi dileklerimle,
George R. R. Martin
NOT: İngilizce metin için buraya tıkayabilirsiniz.
(Türkçesinin alındığı site.)